19 Kasım 2016 Cumartesi

Hollanda Cumhuriyeti’nin Krizi: Kiliseler, Mezhepler, Partiler

Etienne Balibar (*)



TTP'nin (**) yazılması uzun yıllar aldı. Bu yıllar klasik Avrupa için ve özellikle kurulma aşamasında bulunan “Avrupa dengesi” sisteminin kalbinde yer alan ve hatta orada hegemonik bir konum (tarihçilerin geriye dönüp baktıklarında Hollanda'nın “altın çağı” diyecekleri konum) elde etmeye çalışan Birleşik Eyaletler için kriz yıllarıydı (bölgesel isyanlar, devrimler, savaşlar, salgınlar...).

1565 yılındaki “Geuzen İsyanı’ndan beri Hollanda pratikte her zaman savaş halindeydi. Piyasanın tekelleşmesine ve kolonileşmeye dayanan ticari genişleme biçimi bile sürekli bir savaş olduğunu gösteriyordu. Donanmalarının gücüne rağmen Eyaletler defalarca yenilmiş ve zapt edilmişlerdi. Eyaletlerin bağımsızlık savaşında geniş bir özerklik kazanmış olmasına rağmen, her seferinde gerçek bir ulus devlet kuruluşu sorunu baş gösteriyordu. Bununla birlikte, içerde olduğu gibi dışarıda da iki rakip yönetici grup tarafından desteklenen iki ayrı siyaset karşı karşıyaydı.