31 Mayıs 2017 Çarşamba

Bizans Kilisesi, Hukuk ve İmparatorun Rolü

Grzegorz Leopold Seidler
1960


I. Justinianos saraylı idarecilerle. San Vitale Bazilikası, Ravenna'da bulunan mozayik
https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Justinianos#/media/File:Justinian_mosaik_ravenna.jpg
Hıristiyanlığı resmî din düzeyine yükselten Bizans imparatorları, Doğu Kilisesi'nin bütün sorunlarında son sözü söylemek hakkını kendilerine ayırmışlardır. (Gerçekte Doğu Kilisesi'nin başı olan) Konstantinopolis Patriği'nin nasıl seçileceğini anlatan, 10. yüzyıldan kalma bir tören kitabı, imparatorun bu seçimdeki kesin belirleyici rolünü açıkça göstermektedir. Buna göre, imparatorun buyruğu üzerine, Ayasofya Kilisesi'nde toplanan metropolitler ona üç aday sunarlar; eğer imparator bunların üçünü de reddeder ve kendi adayını öne sürerse, metropolitler kurulu yalnızca, bu adayın patrikliğe lâyık olduğunu kabul etmekle yetinir. Senato'nun ve rahiplerin huzurunda, imparator yeni seçilen patriğin "Tanrı'nın ve imparator'un isteği" ile bu şerefe eriştiğini özellikle belirtir.(1) Öte yandan, imparatorun adayının da Kilisenin izlediği siyasette ve dingörevlilerin seçiminde bir etkisi vardır ve bu durum, Doğu devletinin birliğini güçlendirmeye yaramaktadır.

29 Mayıs 2017 Pazartesi

Altın Dal

Sanatçı: William Turner
1834


Altın Dal. Bir Sybil Nemi'deki tapınakta altın dalı tutuyor. 1834

Metin: J. G. Frazer
1890
TURNER'ın ALTIN DAL tablosunu kim bilmez ki? Turner'ın olağanüstü aklının en sıradan doğa görünümünü bile içine daldırıp güzelleştirdiği altın parlaklığındaki imgelemin yayıldığı sahne, eskilerin "Diana’nın Aynası" dediği Nemi’deki küçük orman gölünün düşe benzer görünümünü verir. Alban Tepelerinin yemyeşil bir çukurunda yer alan bu sakin suyu gören biri bir daha unutamaz onu.

28 Mayıs 2017 Pazar

Cellat Çeşmesi

Reşat Ekrem Koçu

Topkapu Sarayında, Babıhümayun ile Babüsselam (Orta Kapu) arasında kalan birinci avluda Orta Kapuya doğru yaklaşırken, sağ taraftaki duvarda bir Çeşme görülür, adı «Cellat Çeşmesi» dir. Çeşmenin önünde sütunumsu bir taş vardır, onun da adı «İbret Taşı» dır. Her ikisinin de hatırası kanlıdır. Kafası cellat satırı ile uçurulan veya boynuna dolanan kemend ile boğulduktan sonra başı gövdesinden ayrılan bedbaht insanların kelleleri bu taşın üstünde teşhir edilirdi. Ve cellatlar satır, bıçak ve usturalarındaki insan kanını bu Çeşmede yıkayıp akıtırlardı.

26 Mayıs 2017 Cuma

Köle Ticaretiyle İlgili Mağrip Hükumetiyle Mektuplaşmalar

Belge
Yayımlayan Bernard Lewis


Başkonsolos Drummond Hay ve Fas Sultanı Arasında Kölelikle İlgili Mektuplaşmalar (1842)

Başkonsolos Drummond Hay
Köle Ticareti No. 2
Dört Ek Yazı
30 Mart’ta alındı
Cebelitarık Deniz Yoluyla
Köle ticaretiyle ilgili Mağrip Hükumetiyle mektuplaşmalar
Tanca 12 Mart 1842

Lordum [Aberdeen Kontu],
Sayın Lordum 27 Aralık, Köle Ticareti No. 4 yazısıyla ve bizim 29 Ocak tarihli ve Köle Ticareti No. 1 yazımızla ilgili olarak Fas Sultanı'na yazdığımız mektuba cevap aldık ve bunun İngilizce versiyonunu size takdim etmekten şeref duyuyorum. [Ek 1 ].

Hamidiye Alayları

Mutay Öztemiz

Kafkasya Cephesinde bulunan Kürdlerden oluşan Hamidiye Alayları Süvari Birlikleri
http://www.bitlisname.com/2016/04/23/hamidiye-alaylarini-olusturan-asiretler/
1808- 1839 yılları arasında idari yapıyı, Fransız modeline göre merkezileştirmek isteyen II. Mahmut, Bektaşilikle birebir bağlantılı Yeniçeri sistemini de kanlı bir biçimde yok edecek ve bunu da Sünni İslama dönüş şeklinde ilan edecektir(1). Tanzimat'ın başlangıcından sonuna kadar Osmanlı bünyesinde olan toplulukların hiçbiri gelişmeleri ve girişimleri tatmin edici ve yeterli bulmuyordu(2). Tanzimat'tan kısa bir süre önce miras yoluyla babadan oğla geçen Kürt emirliklerinin kaldırılmış olması Kürtler arasında büyük bir güvensizliğe ve hayal kırıklıklarına yol açmıştır.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Kalenderiliğin Doğuşu ve Gelişmesi

Ahmet Yaşar Ocak

I. Kalenderiliğin Sosyal Temelleri
îslâm dünyasının tarihî gelişimi içinde tasavvufun ortaya çıkışını belirleyen şartlar, tasavvufun fikir temelleri, muhtelif tasavvuf mekteplerinin teşekkülü ve nihayet tarikatların ortaya çıkış süreçleri bugün artık çok iyi bilinmektedir. Bu konularda yapılan araştırmalar hayli gelişmiş bir seviyeye yükselmiş bulunmaktadır. Bütün bu çalışmalar tasavvufun, Islâm’ın daha ilk yüzyılı içinde belirmeye başlayan siyasî, sosyo-ekonomik ve kültürel değişmelerin sosyal yapıda hasıl ettiği karmaşa sonucu şekillenmeye başladığını gösteriyor.

Hulefâ-i Râşidîn devrinin (632-661) son zamanlarında îslâm toplumlarının içine düştüğü siyasî ve İçtimaî buhranlar(1); ardından gelen Emevî döneminde (661-750) eski Arap kabile asabiyyetine yeniden ağırlık veren ve giderek saltanata dönüşen hilâfet rejiminin, mevâlî denilen gayri Arap müslümanlar üzerinde uyguladığı baskı ve bunun doğurduğu rahatsızlık duygusu(2); Abbasî döneminde devam eden iç siyasî bunalımlar ve bunun sonunda içtimâi nizamı sarsan buhranlar(3), tasavvufun bütün bu olumsuzluklara karşı mistik bir tepki olarak gün yüzü görmesine sebep olmuş görünmektedir.

17 Mayıs 2017 Çarşamba

Asılmışların Baladı

François Villon
Çeviri: Orhan Veli Kanık




Olmayın bu kadar katı yürekli,
Ey dünyada kalan insan kardeşler;
Allah da sizden razı olur belki
Sizler acırsanız bizlere eğer;
Şurada asılmışız üçer beşer;
Kuş tüyüyle beslenen şu bedene
Bir bakın, dağılmada günden güne;
Bakın kül olan kemiklerimize;
Gülmeyin, dostlar, bu hale düşene;
Tanrıdan mağrifet dileyin bize.