MS 70'te Romalı general Petilius Cerialis, Galya'da kısa süren bir ayaklanmayı bastırdı. Sonra da, Tacitus'a göre, teslim olan yerel halka dönüp şunları söyledi:
Siz bizim yönetimimize boyun eğinceye kadar Galya'da her
zaman despotluk ve savaş yaşandı. Ve bizler, çoğu kez kışkırtılmamıza karşın, fetihten kaynaklanan haklarımızla sizden tek bir şey
istiyoruz: Sağlanan barışın bedelini ödemenizi. Zira ordu olmadan farklı
halklar arasında barış sağlanamaz, ordu ücret ödemeden oluşturulamaz ve vergi
alınmadan da ücretler ödenemez. Bunun dışında hepimiz
eşitiz. Çoğunlukla sizler bizim ordularımızın başına geçecek ve şu ya da bu
eyaleti yöneteceksiniz. Hiçbir şekilde devre dışı bırakılmayacak,
dışlanmayacaksınız. Roma'dan çok uzakta yaşamanıza
karşın siz de bizler kadar hayırsever imparatorlarımızın bağışlarından
yararlanacaksınız. Öte yandan zalim imparatorlar en yakınlarında bulunanlar için
bir tehdit oluştururlar. Efendilerinizin müsrifliğine ve açgözlülüğüne alışmak zorundasınızdır, tıpkı kurak yıllara, aşırı
yağışlara ya da buna benzer doğal felaketlere alıştığınız
gibi. İnsanlar var oldukça kötülükler de var olacaktır. Ama bunlar sonsuza dek
sürmez ve zaman zaman başarılı bir yönetim ile dengelenirler....
Oysa eğer Romalılar buradan sürülecek olursa -tanrılar korusun!- yaşanacak tek şey çeşitli ırklar arasında yapılan
savaşlar olur. İmparatorluğumuzun yapısı 800 yıllık güzel
rastlantılara ve sağlam bir örgütlenmeye dayanmaktadır
ve bizi yıkmak isteyenleri yok etmeden parçalanamaz. Özellikle en fazla riske
giren sizler olursunuz, çünkü siz altın ve doğal kaynaklara sahipsiniz ki en fazla savaşa yol açan bunlardır. Bu yüzden, siz ile bizi,
yenilen ile yeneni eşit kılan barışı ve Roma kentini sevin ve bağrınıza basın.
Bu iyi ve kötü kader örneklerinden ders alın ki ayaklanmayı ve mahvolmayı
teslimiyete ve güvenceye tercih etmeyin.
Kaynak: Eric H. Cline, Mark W. Graham, Antikçağ İmparatorlukları, Say Yayınları, s. 348
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder