21 Eylül 2024 Cumartesi

KRONOLOJİ 1921 Milli Mücadele'de

 


6 Ocak 1921

Yunanlılar, Eskişehir’e doğru ilerlemeye başladı.

6-10 Ocak 1921

I. İnönü Muharebesi ve Zaferi

9 Ocak 1921

Bilecik’in, Yunanlılar tarafından işgali.

17 Ocak 1921

Türk Heyeti görüşmelerde bulunmak üzere Tiflis’e gitti.

17 Ocak 1921

Büyük Millet Meclisi, asi Ethem hakkında bir bildiri yayınladı.

20 Ocak 1921

İlk Anayasa, (Teşkilat-ı Esasiye) Büyük Millet Meclisi’nce kabul edildi.

22 Ocak 1921

Çerkez Ethem birlikleri tamamıyla yenildi.

23 Ocak 1921

“Alemdar” gemisi, Milli Mücadele’ye katılmak üzere İstanbul’dan Karadeniz’e açıldı. (Arada Fransızların eline geçen gemi 28 Ocak günü silahsız mürettebatınca yeniden kurtarılmıştır.)

24 Ocak 1921

Çerkez Ethem ayaklanması bastırıldı.

24 Ocak 1921

Fevzi Paşa, İcra Vekilleri başkanlığına getirildi. (9 Temmuz 1922’ye kadar bu görevde kaldı.)

26 Ocak 1921

İtilaf Devletleri, Sadrazam Tevfik Paşa’dan Londra Konferansı’na delege göndermesini istedi.

28-29 Ocak 1921

Türkiye’ye geldikten sonra, denize açılarak Rusya’ya dönmekte olan Mustafa Suphi ve arkadaşları, Yahya Kahya’nın adamlarınca denizde öldürüldü.

29 Ocak 1921

Türk Heyeti, Tiflis’den Bakü’ye geçti.

31 Ocak 1921

Bekir Sami Kurulu, Moskova’dan Ankara’ya döndü.

5 Şubat 1921

Ankara, Londra Konferansı’na heyet göndermeye karar verdi.

6 Şubat 1921

Mustafa Kemal, “Hakimiyeti Milliye” muhabirine: “Komünizm içtimai bir meseledir” dedi

6 Şubat 1921

“Hakimiyeti Milliye” günlük çıkmaya başladı. (Bir süre Pazar günleri çıkmamış, savaşın kızıştığı günlerde ek yayınlamış, sonra tamamı ile günlük olmuştur.)

8 Şubat 1921

T.B.M.M. Ayıntap’a (Antep) kahramanca direnişinden dolayı “Gazi”sanı veren kanunu kabul etti.

9 Şubat 1921

Gaziayıntap, bir anlaşma imzalanarak Fransızlara teslim oldu.

10 Şubat 1921

Mustafa Kemal, cepheye doğru yola çıktı.(15 Şubat’ta döndü).

17 Şubat 1921

Ankara dışındaki İstiklal Mahkemeleri kaldırıldı.

21 Şubat 1921

Londra Konferansı başladı.

22 Şubat 1921

Moskova’da Türk-Sovyet görüşmeleri başladı.

23 Şubat 1921

T.B.M.M. Hükümeti, Ardahan, Artvin ve Batum’un boşaltılması için Gürcistan’a ültimatom verdi.

25 Şubat 1921

Kızıl Ordu Tiflis’e girdi.

26 Şubat 1921

Türk-Sovyet görüşmeleri başladı.

28 Şubat 1921

T.B.M.M.’nde ilk bütçe kabul edildi. (1920 yılı bütçesi: 630,149,58 TL idi. 11,9.1920’de “Altı Aylık Muvakkat Bütçe Kanunu” çıkarılmıştı.

1 Mart 1921

Afganistan’la Moskova’da dostluk anlaşması imzalandı. Batı Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Bey generalliğe terfii etti.

2 Mart 1921

Dr. Adnan Bey Meclis ikinci başkanı oldu.

6 Mart 1921

Koçgiri Ayaklanması başladı. Bastırılması 17 Haziran 1921.

7 Mart 1921

Ahmet İzzet ve Salih Paşalar serbest bırakıldı.

11 Mart 1921

Doğu Cephesi kuvvetleri, Batum’u işgal etti.

12 Mart 1921

Londra Konferansı sona erdi.

12 Mart 1921

“İstiklal Marşı” TBMM’nde kabul edildi.

14 Mart 1921

Doğu Cephesi kuvvetleri Ahıska’yı işgal etti.

15 Mart 1921

Talat Paşa Berlin’de öldürüldü.

16 Mart 1921

TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında “Moskova Antlaşması” imzalandı.

2 Eylül 2024 Pazartesi

İlkel Düzen Efsanesi: Tüm toplumlar hastadır, ancak bazıları daha hastadır.

İlkel Düzen Efsanesi 
Tüm toplumlar hastadır, ancak bazıları daha hastadır. 



Orwell'in ünlü hayvanların eşitliği nüktesine yapılan bu gönderme, bir toplumun insan sağlığı ve mutluluğunu diğer toplumlara göre daha fazla tehdit eden geleneksel inanç ve uygulamaların varlığına dikkat çekmektedir. Aynı zamanda bu cümle, insan refahını tehdit eden bazı gelenek ve sosyal kurumların tüm toplumlarda var olduğunu göstermektedir. Yaşadıkları çevreye iyi bir biçimde uyum sağlamış olarak görünen toplumlar bile, refahlarını ya da bazı örneklerde bekalarını dahi gereksiz yere tehlikeye atacak inanç ve uygulamaları sürdürmeye devam etmektedir. 

Dünya üzerindeki toplumlar örneğin büyü, intikam veya ataerkillik gibi geleneksel uygulamaların çoğundan yararlı bir karşılık bulamadığı gibi çocukların beslenmesi, sağlığı ve eğitimini kapsayan geleneksel uygulamalardan da zarar görmüştür. Kölelik, çocuk katliamı, insanların kurban edilmesi, işkence, kadın sünneti, tecavüz, cinayet, kan davası, intihar ve çevre kirliliği bazen lüzumsuz yere bir toplumun tamamına ya da bir kısmına zarar vermiş ve bazı koşullar altında sosyal varlığı tehdit edebilmiştir. Çocuk istismarı, tehlikede olan çevre, evsizlik, uyuşturucu tehdidi, AIDS ve çete şiddeti ile alakalı TV programları ve manşetler tarafından kuşatılmış Amerikalılar için insanların kendilerine ve diğerlerine zararlı olabilecek bazı şeyleri yapabileceği düşüncesi, tartışmalı bir düşünce gibi görünmemektedir. 

Anoreksiya Nervoza veya kadına şiddete neden olan inançlar, muhtemelen zararlı olarak görülmekte ve Yahudi düşmanlığı veya ataerkillik lehine inançlar ise tehlikeli olarak görülmektedir. Amerikalılar; ABD'de bulunan çeşitli şehirleri kapsayan "nispi yaşam kalitesi" anket sonuçlarının, yabancı şehirler ve ülkeler için de geçerli olacağı fikrine inanmaktadır. Kamboçya'daki Kızıl Kmerlerin, Irak'ın ya da Hitler Almanya'sının siyasal sisteminin; Norveç, Japonya veya İsviçre'deki kadar iyi olduğu fikrinden birçok kişi kesinlikle rahatsız olur. Hatta bu kişiler, toplumların kendi uygulamalarını değerlendirmesi hariç olmak üzere, bir toplumun soykırım, işkence ya da insanların kurban edilmesi uygulamalarını değerlendirmenin bilimsel bir temelinin olmadığı iddiasına muhtemelen tepki gösterecektir. Bu durum, zaten güçlü ve geniş bir biçimde kabul edilen kültürel görelilik ilkesinin iddia ettiği şeydir.