08 Aralık 447 Depremi Y e r: 40.80° K - 29.60° D; l0 : IX Artçı sarsıntıları 40 gün sürmüş bir depremdir. İstanbul kentinin kara surlarındaki 57 burç hasar görmüştür. İmparator Konstantinos tarafından yaptırılan onarım çalışmaları 2 ayda tamamlanmıştır. Bu onarımla ilgili bir yazıt Mevlevihane kapısında bulunmaktadır (Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, 1994, C. 7, s. 79).
15/16 Ağustos 555 Depremi Y e r: 41.04° K - 28.98° D ; l0 : X İstanbul kentini çeviren surlarda ve bazı kiliselerde önemli hasar ve yıkılmalar meydana gelmiştir. Ege Adaları'nda ve Anadolu’nun geniş bir kısmında hissedilen bu deprem Marmara Denizi’nde sismik dalgalar oluşturmuştur (K. Ergin vd., 1967, s. 148).
26 Ekim 740 Depremi Y e r: 40.80° K - 29.00° D ; l0 : VIII İstanbul'da büyük hasara yol açmış bir depremdir. Aya İrini Kilisesi dahil bir çok bina hasar görmüş, İstanbul surları harap olmuştur. İmparator III. Leon surların onarımı için özel bir vergi koymuş ve fon oluşturmuştur. Bu onarım faaliyeti surlarda bulunan 11 adet yazıtla belgelenmiştir (Dünden Bugüne İstanbul Ansk.1994, C.7, s.79).
? Ocak 1010 Depremi Y er: 41.00° K - 29.00° D ; l0 : VIII Artçı sarsıntıları 2 -3 ay sürmüş bir depremdir. Dışmerkezi Sarayburnu kıyısı yakınında yer alan bu depremde bugünkü Fatih Camii'nin yerinde bulunan Havarium Kilisesi yıkılmıştır.
14 Eylül 1509 Depremi Y er: 40.75° K - 29.00° D ; l0 : IX ; Mw : 8 Dışmerkezi İstanbul Adaları'nın 15 km güneybatısında bulunan ve Türklerin İstanbul’u almalarından (1453) sonra meydana gelen ilk büyük deprem olarak nitelendirilebilecek olan bir depremdir. Gerçekten, II. Bayezid zamanında meydana gelen ve " Küçük Kıyamet" (kıyamet - i sugrâ) olarak adlandırılan bu deprem İstanbul'da büyük can ve mal kaybına yol açmıştır. Artçı sarsıntıları 45 gün kadar süren bu depremde 5.000 kişi (S.V. Calvi'ye göre 13.000 kişi, H. Soysal vd., 1981, s. 42) yaşamını yitirmiş, 109 cami ile 1070 ev yıkılmıştır. Beyazıt ve Fatih camilerinin kubbelerinde ciddi hasar oluşmuş, Beyazıt Camii medresesi ve Ayasofya'nin bir minaresi ile Topkapı Sarayı' nın Bahçekapı'ya kadar olan surları yıkılmıştır. Bu arada şehri kuşatan surlarda da büyük hasar ve yıkılmalar meydana gelmiştir. Örneğin, Haliç tarafındaki Eğri Kapı ile Marmara Denizi tarafındaki Yedikule Kapısı arasındaki kara surları ; Topkapı Sarayı tarafında, Dilsiz Kapısı ile Kayıklar Kapısı arasındaki surlar; Marmara Denizi tarafındaki surlarda ise, İshakpaşa Kapısı'na kadar olan kısım yıkılmıştır. Haliç tarafında ise, Fener - Ayvansaray surları büyük tahribata uğramıştır. Edirne Kapısı ve Silivri Kapısı ile surlara ait 49 burç yıkılmıştır. Haliç'in ağız kısmının kuzeyindeki Galata Kulesi tahrip olmuş ve Galata surları yıkılmıştır. Bu arada Kız Kulesi de yıkılmış, Anadolu Hisarı ile Anadolu Kavağı'ndaki Yoros Kafesi zarar görmüştür.
Marmara kıyılarında tsunami olayı meydana gelmiş ve dev dalgalar Yenikapı tarafından surları aşarak deniz sularının Aksaray'a kadar olan alçak yerleri basmasına yol açmıştır.
Padişah II. Bayezid, İstanbul'un yeniden imarı konusunda divan toplamış ve bu divanda her evden bir kişinin çağrılmasına ve hane başına 22 akçelik vergi konulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, onarım işlerinde çalıştırılmak üzere Anadolu'dan 37.000, Rumeli'den 29.000 paralı işçi toplatılımıştır. Böylece başlayan imar çalışmalarında İstanbul ve Galata surları, Galata Kulesi, Kızkulesi, Yedikulede'ki Yaldızlıkapı yakınında yer alan deniz feneri, Topkapı Sarayı, Büyükçekmece köprüleri, Rumeli ve Anadolu hisarları onarılmıştır. 1 Haziran 1510 da bitirilen bu imar çalışmalarıyla ilgili olarak, Silivri ve Edirne kapılarına birer yazıt konulmuştur (Meydan Larousse, 1971, C. 6, s. 491-492 ve Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, 1994, C. 7, s. 79).
25 Mayıs 1719 Depremi Y e r: 40.70° K - 29.50° D ; l0 : IX ; M : 7.3 - 7.7 Dışmerkezi Hersek Deltası’nın güney kenarı yakınında yer alan çok tahripkar bir depremdir. Öğlene doğru meydana gelmiş ve 3 dakika kadar sürmüş olan bu depremde bazı camilerin minareleri yıkılmış, bazılarının ise kubbeleri çatlamış ve çökmüştür (Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii gibi). Kara surlarının, Edirnekapı'da, Mihrimah Sultan Camii karşısındaki bölümü ile Marmara surlarının Yedİkule - Ahırkapı arasındaki kısmının duvar ve burçları hasar görmüştür. Sirkeci'de Topkapı Sarayı surlarının Haliç’e ulaştığı yerde bulunan Yalı Köşkü (Cebeciler Köşkü) civarındaki kayıkhanelerden bir kısmı yıkılmıştır. Onarım işleri Padişah III. Ahmet ve sadrazam Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır (1722) (Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, 1994, C.3, s.34 ve C. 7, s. 79).
22 Mayıs 1766 Depremi Y e r: 41.00° K - 29.00° D ; l0 : IX Dışmerkezi Sarayburnu kıyısının hemen doğusunda yer alan bir depremdir.
Kurban Bayramının ikinci günü sabahleyin meydana gelen ve artçı sarsıntıları 8 ay kadar süren bu depremde, 300 kadar olduğu tahmin edilen can kaybının yanı sıra saraylar, surlar, camiler ve diğer yapılarda önemli hasarlar meydana gelmiştir. Örneğin Kocamustafa Paşa Camii'nin kubbesinde hasar oluşmuştur.
Eyüp’teki Eyüp Sultan ve Şah Sultan camileri tamamen yıkılmıştır. Davutpaşa ve Rüstempaşa camileri ise büyük hasar görmüşlerdir. Mihrimah Sultan, Behruz Ağa ve Kemankeş Kara Mustafa Paşa camilerinin ise minareleri yıkılmıştır.
Fatih, Atik Ali Paşa, Kariye ve Mihrimah Sultan camilerinin kubbeleri çökmüştür.
Aynalıkavak Sarayı yıkılmış, Topkapı ve Beşiktaş saraylarında hasar meydana gelmiştir. Surların beden duvarları ile Yedikule tarafındaki 3 kulesi yıkılmıştır.
Bu arada Kapalıçarşı’da da oldukça büyük hasar meydana gelmiş, Çemberlitaş’takf Vezir Hanı tamamen yıkılmıştır. Marmara Denizi kıyılarında tsunami oluşmuştur (Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, 1994, C. 3, s. 34 ve C.7, s.79).
10 Temmuz 1894 Depremi Y e r: 40.60° K - 28.70° D ; l0 : X ; M : 7 Dışmerkezi Marmara Denizi'nde, Armutlu’nun 14 km kadar kuzeybatısında bulunan yıkıcı bir depremdir. Salı günü saat 12.24’te meydana gelen ve İstanbul’u sarsan büyük depremlerden biri olan bu depremde şehir üç kez sallanmıştır. F. Öztin’in " 10 Temmuz 1894 İstanbul Depremi Raporu " adlı kitabına (1994) koyduğu ve devrin padişahı Sultan II. Abdülhamit tarafından Atina Rasathanesi Müdürü D. Ignitis’e hazırlattırılan " Rapport Sur Le Tremblement de Terre de Constantinople ” adlı raporun tercümesine göre: ” ... Deprem 10 Temmuz 1894'te saat 12.24’te üç şiddetli sarsıntı ile başlamış ve bunlar mevcut tahribatın tümüne neden olmuştur.
Birinci hareketten 1 - 2 saniye önce kaldırım üzerinden çok süratli bir çok araba geçiyormuş gibi yer altından şiddetli gürültüler duyulmuştur.
Yer altından gelen büyük bir gürültü ile başlayan birinci hareket yatay olup, diğerleri kadar şiddetli olmadığından en hafif eşyaları bile yere düşürememiştir. Bu hareket şiddeti gittikçe artarak 4 - 5 saniye sürmüştür.
Birincinin hemen arkasından gelen ikinci hareket pek şiddetli olup, devam etmiş ve düşey (vertical) ve devri (rotatoire, eliptik), olup, şiddeti giderek artmış, 8 - 9 saniye sürerek çok büyük tahribat yapmıştır. Bunda da birincide olduğu gibi yer altından sesler duyulmuştur.
Üçüncü hareket de İkincinin arkasından vuku bulup temerrüçi (dalgalı, ondu-latoire) ve ufki (yatay, horizontal) olmuştur.Bu sarsıntının tümünde yer, dalgalı bir deniz üzerinde imiş gibi sallanmıştır. Üçüncü sarsıntı İkincisinden hafif olup 5 saniye sürmüştür.
Aralarında pek az ara olan bu üç sarsıntı, toplam 17-18 saniye sürmüştür.
Bu üç sarsıntının da merkezleri çok az bir sapma ile kuzeydoğu ve güneybatı (KD - GB) istikametindedir."
Bükreş, Yanya, Girit ve Konya'yı içine alacak şekilde çok geniş bir sahada hissedilen bu depremde, İstanbul İli sınırları içinde (Yalova hariç) 474 kişi haya- tını yitirmiş ve 482 kişi de yaralanmıştır. Ölülerin 135'i ile yaralıların 147'si, tümüyle çöken Kapalıçarşı’dan çıkartılmıştır. Orta ve ağır hasar gören dayanıklı yapı (cami, mescid, kilise, okul vb.) sayısı 387, ev sayısı 1087 ve dükkan sayısı ise 299‘dur (F. Öztin, 1994).
Örneğin Edirnekapı, Sultan Selim, Davutpaşa ve Büyükdere camilerinin minareleri yıkılmıştır. Fatih Camii’nin kuzeydeki minaresinin alemi düşmüş, diğer minarenin alemi ise düşecek duruma gelmiştir. Kariye Camii’nin minaresinin şerefeye kadar olan üst kısmı yıkılmıştır. Valide Camii’nin minarelerinin külah kısımları yerlerinden kopup uçmuştur.
Fener Patrikhanesi kilisesinin duvarları çatlamış, Büyükada'daki Aya Yorgi Manastırı tümüyle yıkılmış ve Aya İrini Kilisesi, kubbesi yıkılarak ağır hasar görmüştür.
Haydarpaşa'daki askeri hastane ve Üsküdar'daki karakol binası kısmen yıkılmıştır. Maltepe tren istasyonunun tümü, Pendik tren istasyonunun ise yarısı yıkılmıştır. Kız Kulesi’nin duvarları yer yer çatlamıştır.
Anadolu Hisarı'ndaki bazı burçlar ve kale duvarları ile İstanbul’un kara surlarında yer alan Edime Kapısı ve bunun çevresinde bulunan surlar yıkılmıştır. Ayvansaray'da Haliç surlarına ait kale bedeni 1 metre kadar eğrilerek deforme olmuştur. Büyükçekmece Köprüsü'nün bazı yerleri çatlamış, iki tarafındaki korkuluklar yer yer yıkılmıştır.
Kartal - Çanakkale arasındaki denizaltı telgraf kablosu, Kartala 3 mil uzaklıkta, bir kaç yerden kesilmiş gibi kopmuştur.
Bu arada, Adalar, Sirkeci, Ortaköy, Balat, Anbarlı ve Yalova’da tansiyonal yarıklar meydana gelmiştir. Bunlardan en uzun olanı Anbarh'daki iki yarıktan biridir. Kıyıya 300 m uzaklıkta olan bu yarığın boyu 3 km, genişliği ise, ortalama 8 cm kadardır. Kıyıya paralel, doğu - batı yönlü olan bu yarığın deniz tarafında 100 m boyunda ve 6 cm genişliğinde bir yarık daha bulunmaktadır.
İstanbul Adaları’nın kıyıları ile Kartal, Yeşilköy ve Büyükçekmece kıyılarında, diğer bir deyişle, Marmara Denizi’nin yaklaşık olarak Büyükçekmece ile Darıca arasında kalan kuzeydoğu kıyılarında tsunami olayı gözlenmiştir. Bu kıyılarda deniz suları önce 50 - 100 m kadar çekilmiş, daha sonra ise, dev dalgalar şeklinde kıyılara hücum etmiştir.
Bu depremde kum, kil, şilt ve marn gibi yumuşak zeminler ile alüvyal sahalar ve yapay dolgu sahaları içeren Edirnekapı, Fatih, Balat, Adalar ve Anadolu yakasının kıyı kesimlerinde hasar çok, buna karşılık, nispeten sağlam zeminler olan Haliç'in kuzey kesimleri, Beyoğlu, Galata ve Boğaziçi’nde hasar azdır (F. Öztin, 1994).
09 Ağustos 1912 Mürefte - Şarköy Depremi Yer: 40.65° K - 27.20° D ; l0 : X ; M : 7.3 Dışmerkezi Şarköy - Mürefte arasında, Mürefte’ye 4 km, Şarköy'e ise 9 km kadar uzaklıkta olan ve dolayısıyla en çok Şarköy ve Mürefte’yi etkileyen yıkıcı bir depremdir, Bu depremde Trakya’da toplam 2836 kişi hayatını yitirmiş, 7353 kişi yaralanmıştır Bu arada 24.980 yapı yıkılmış veya ağır hasara uğramış, 15.000’den çok yapı da hafif-orta hasar görmüştür (H.E. Eyidoğan vd., 1991, s. 38).İstanbul’da oldukça şiddetli hissedilen bu depremde Ortaköy Camii’nin rıhtım kenarındaki duvarları ile minaresi çatlamıştır. Beyoğlu, Topkapı ve Kasımpaşa semtlerinde bazı binaların duvarları yıkılmış, Unkapanı'nda ise, bir bina ikiye ayrılmıştır. Deprem İstanbul Saint Benoit Lisesi’ndeki sismograf tarafından kaydedilmiştir (M. Dizer, 1991, s. 52).
24 Nisan 1988 Kuzey Marmara Depremi Y e r: 40.88° K - 28.24° D ; Derinlik : 11 km ; l0 :V ; Ms : 5.1 Saat 22.49’da meydana gelmiş ve tüm Marmara kıyıları ile İstanbul’da kuvvetli hissedilmiş bir depremdir. Dışmerkezi Marmara Denizi’nde, Silivri’nin 22 km kadar güney açığında bulunur. Ramazana rastlayan bu depremde insanlar panik İçerisinde evlerinden dışarıya kaçmışlar ve çoğu sahura kadar dışarıda beklemişlerdir. Deprem can kaybına yol açmamıştır. Ancak Zeytinburnu, Bakırköy ve Sarıyer ilçelerinde bazı binaların camlarının kırıldığı ve duvarlarda sıva çatlaklarının meydana geldiği gözlenmiştir (D. Kalafat, 1995, s. 75).
17 Ağustos 1999 İzmit Depremi2 Y e r: 40.76° K - 29.97° D ; Derinlik : 18 km ; l0 : X ; Mw : 7.4 17 Ağustos 1999 Salı gecesi 03sa 01<* 37.6sn 'de meydana gelen ve özellikle İzmit, Gölcük, Değirmendere, Adapazarı, Yalova, Çınarcık, Avcılar, Düzce, Bolu'da büyük can ve mal kaybına yol açmak üzere tüm Marmara Bölgesi dahil çok geniş bir sahada hissedilen büyük - şiddetli bir depremdir. 45 Saniye süren bu büyük depremin dışmerkezi, Kandilli Rasathanesi verilerine göre, İzmit şehrinin 4 km kadar doğu - güneydoğusunda yer almaktadır (40.76° K - 29.70° D).
Depremin yol açtığı can ve mal kaybı ile hasar durumu Çizelge 2’deki gibidir: Çizelge 2-17 Ağustos 1999 İzmit Depremi’nde Meydana Gelen Can Kaybı ile Hasar Durumu (30.12.1999 , saat 18.00 itibariyle, T.C. Başbakanlık Kriz Yönetimi Merkezi) Table 2- Number of Dead People and Damage List of the 17.08.1999 İzmit Earthguake.
Deprem sırasında İzmit Körfezi ile Düzce'nin güneybatısı arasında yaklaşık 120 km uzunluğunda, atım değeri yer yer 4.2 metreyi bulan sağ yanal atımlı bir fay meydana gelmiştir. Arifiye batısında olduğu gibi yer yer düşey yer değiştirmelerin de oluştuğu bu fay aslında 4 segmentten oluşmaktadır. Bunların içinde ana segmdnt İzmit Körfezi ile Akyazı arasında kalan segmentlerdir. Bu fay batıda Gölcük ve Hersek deltası üzerinden geçerek Çınarcık’ın batısına kadar uzanmaktadır. Fay TEM Otoyolun'un Sapanca - Adapazarı arasındaki kısmında önemli deformasyonlara yol açmış ve üst geçitlerde yıkılmalara neden olmuştur. Böylece TEM Otoyolu 3 gün süre ile trafiğe kapalı kalmıştır. Bu durum ise deprem alanlarına ve depremzedelere ulaşılmasını engellemiştir. Bunun gibi, İzmit - Arifiye tren yolu Arifiye’nin batısında 3 metreye varan sağ yanal ötelenmelere maruz kalmıştır.
2-17 Ağustos 1999 Depremine bilim dünyası ve medyada Marmara Depremi, Kocaeli Depremi, İzmit Depremi, Gölcük Depremi ve İzmit-Gölcük Depremi gibi değişik isimler verildi ve verilmektedir.
Bunların içinde İzmit Depremi ismi, İzmit'in hem dışmerkeze en yakın bir şehir oluşu (4 km), hem de, burada önemli can ve mal kaybının bulunması nedenleri ile daha uygundur kanaatindeyiz.
Deprem, topografya yüzeyinde, fayların yanı sıra diğer bazı değişikliklere de yol açmıştır. Bunlara örnek olarak heyelanlar ve sıvılaşma olayına bağlı olarak meydana gelmiş mikro kum konileri verilebilir. Sıvılaşma olayı ve kum çıkışları, Adapazarı, Arifiye, Sapanca Gölü güney kıyısı, Otasan Fabrikası, Gölcük ve Hersek Deltası’nda gözlenmiştir (E. Kasapoğlu vd., 1999).
Deprem özellikle suya doygun alüvyal ve yapay dolgu zeminlerde büyük yıkıma neden olmuştur. Adapazarı, İzmit, Gölcük, Yalova ve Akyazı bu yerlere örnek gösterilebilir. Gölcük, Değirmendere ve Sapanca Gölü kıyılarında, sismik sarsıntılara bağlı olarak meydana gelen heyelan ve göçmeler kıyı şeridinde yer alan bina, rıhtım, iskele, park, çay bahçesi gibi tesislerin sulara gömülmelerine yol açmıştır.
Deprem, İzmit Körfezi’nin iki kıyısında ve İzmit - Adapazarı arasında kalan sanayi tesislerinde doğrudan ve dolaylı bir şekilde çeşitli hasar ve tahribat meydana getirmiştir. Örneğin, TÜPRAŞ (Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi) ın İzmit tesislerinde yangın çıkmıştır. Bir tankın tutuşmasıyla başlayan ve bölgede büyük paniğe yol açan bu yangın giderek 6 tanka daha sıçramış ve 3 gün sonra büyük güçlükle söndürülebilmiştir. Tüpraş tesislerinin bulunduğu kıyıda, tankların 500 m kadar yakınında, 200 m uzunluğunda olan ve iki ucu denizde sonlanan bir normal fay saptanm ıştır (Ş. Ersoy vd., M illiyet Gazetesi, 07.12.1999, s. 7).
AKSA (Akrilik Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.) elyaf fabrikasında akrilonitril tanklarından (8 adet) biri çatlamıştır. Böylece 6.400 ton kanserojen akrilonitril maddesi çevreye yayılmış, ve sebze ve meyve bahçelerine zarar verdiği gibi denizde de kirlilik meydana getirerek binlerce balığın ölmesine yol açmıştır.
17 Ağustos 1999 Depremi İzmit Körfezi’nin kuzey ve güney kıyılarında tsu- namiye de yol açmıştır. İzmit Körfezi’nin kabaca Kavaklı (Gölcük) - Halıdere arasındaki güney kıyıları ve t veya deniz tabanında meydana gelen normal atımlı faylanmalar, heyelan ve göçmelere bağlı olarak oluşan tsunami kuzey kıyılarda en etkin olarak Hereke - Tütünçiftlik arasında kendini göstermiştir. Yarımca - Yalıkent arasındaki kıyılarda tsunami, karada, yer yer 2.52 m yüksekliğe kadar ilerlemiştir. Güney kıyılarda, Değirmendere - Güzelyalı arasında da 2.5 m civarında dalga tırmanma yüksekliği saptanmıştır (A.C. Yalçıner, 1999 ve Y. Altınok, 1999).
İzmit Depremi'nin artçı sarsıntıları halen devam etmektedir. Sayıları binleri aşan bu artçı sarsıntıların bir kısmı bölgede yeni can ve mal kaybına yol açmış, halkın büyük panik yaşamasına neden olmuştur. Örneğin 13 Eylül 1999 tarihin-de, saat 14.55'te meydana gelen ve dışmerkezi İzmit'te olan 5.8 M büyüklüğündeki bir artçı sarsıntıda, daha önce hasar görmüş fakat yıkılmamış binalardan bir kısmı daha yıkılmıştır. Bu arada 6 kişi hayatını kaybetmiş ve 500'e yakın yaralanma olayı meydana gelmiştir.
Büyüklüğü, şiddeti ve etkilediği alanın genişliği ile yol açtığı can kaybı, hasar ve tahribatın fazlalığı nedenleriyle yeryüzünün sayılı büyük depremleri arasında yerini alan 17 Ağustos 1999 İzmit Depremi İstanbul'da da şiddetle hissedilmiştir. Başta Avcılar olmak üzere Bağcılar, Sefaköy, Yeşilköy, Yeşilyurt, Ataköy, Küçükçekmece ve Tuzla gibi semtlerde can kaybının yanı sıra büyük hasar ve tahribat meydana getirmiştir. Bu yerlerden Avcılar'da 273 kişi ölmüş, yüzlercesi yaralanmıştır. Yıkık-ağır hasarlı bina sayısı 1.894’tür. Depremin tüm İstanbul'da yol açtığı can kaybı sayısı 981, yıkık - ağır hasarlı bina sayısı 3.552'dir (Çizelge 2). Bu arada, aralarında Beyazıt, Fatih, Mihrimah Sultan, Hırka-i Şerif ve Küçük Ayasofya gibi tarihi camilerin de bulunduğu 176 adet camide çeşitli derecede hasar meydana gelmiştir (Milliyet Gazetesi, 16.12.1999, s.18). Büyük paniğe kapılan İstanbulluların çoğu günlerce evlerine girememiş ve park, bahçe ve sokaklarda gecelemiştir. Bunda artçı sarsıntıların da büyük etkisi olmuştur.
12 Kasım 1999 Düzce Depremi Y er: 40,74° K - 31.21 ° D ; l0 : X ; M : 7.2 12 Kasım 1999 Cuma akşamı saat 18.58’de meydana gelen ve 30 saniye süren bir depremdir. Dışmerkezi Düzce'nin 10 km kadar güney-güneydoğusun- da yer almaktadır. İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak, Kastamonu, Çorum, Tokat, Samsun, Kayseri, Ankara, Eskişehir, Afyonkarahisar, İsparta, Burdun Antalya ve Çanakkale illerini içine alacak şekilde çok geniş bir sahada hissedilen bu deprem Düzce, Kaynaşlı ve Bolu’da büyük hasar ve tahribat meydana getirmiş, 845 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine ve 4.948’inin de çeşitli şekilde yaralanmasına yol açmıştır. Yıkık - Ağır hasarlı konut sayısı 12.939, işyeri sayısı ise 2.450'dir (Tablo 3).
Deprem sırasında Gölyaka’nın güneydoğusundaki Çayköy ile Kaynaşlı'nm 7.5 km kadar doğusu arasında toplam uzunluğu 40 km kadar olan bir fay meydana gelmiştir. Hem sağ yanal hem de düşey yer değiştirmelerin görüldüğü bu fayda düşey atım, Hacıyakup Köyü güneyinde, maksimum 3 m, sağ yanal atım ise, Mengencik Köyü güneyinde, 4.5 m'dir (A. Barka vd., 1999). Eften Gölü’nün güneydoğusunda sıvılaşma olayları meydana gelmiş ve bunlara bağlı olarak mikro kum konileri oluşmuştur. Cumaköy’ün hemen doğusunda oluşan 12 m uzunluğunda, 7 m genişliğinde ve 50 cm yüksekliğindeki iki bacalı kum konisi bunlara örnektir (A. Barka vd., 1999).
Ankara - İstanbul Karayolu’nda, Bolu Dağı’nın Kaynaşlı çıkışındaki Bakacak Mevkii’nde meydana gelen heyelan sonucu, büyük tahribat meydana gelmiştir.
Deprem yeni yapılmakta olan Bolu Tüneli ve viyadüklerinde de hasar oluşturdu.
Türk Coğrafya Dergisi, Sayı: 35, s. 1 -24, İstanbul, 2000
İSTANBUL VE DEPREM
İstanbul and Earthquake
Prof. Dr. M. Yıldız HOŞGÖREN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder