Ahmet Rıza: “Divan-ı Ali Harbi Umumiye ... tehcir namı altında yapılan mezalimin servet ve selameti memlekete su-i tesiratını tetkik ve muhakeme eyleyecektir. Halbuki hatiat ve mezalim-i siyasiye ile beraber KATLİAM, ALENİ ŞEKAVET (haydutluk) masuniyet-i şahsiyyeye (kişi dokunulmazlığı) ve emval ve mesakine (meskenler) tecavüz gibi bilcümle Osmanlılar hakkında birçok ef’al ve cinayat dahi irtikab edilmiş ve bilhassa Arap, Ermeni, Rum vatandaşlarıma şimdiye kadar TARİH-İ OSMANİ’de emsali görülmedik mezalim icra olunmuştur”
Reşit Akif Paşa: “bu Mülkte siyaseten irtikab ve ihtiyar edilen enva-i fazayıh (çeşitli alçaklıklar) harpte cereyan eden elemli, acıklı beliyyatı katmer katmer geçmiştir... Enva-ı fazayihe cür’etle YÜZBİNLERCE HALKI açlıktan öldüren kimlerdir? Bugün zikredilen fazayıh ve su-i istimalattan bir kısmı askerliğe taalluk ediyor, kısm-ı diğeri ise tarih-i ümmemde görülmeyen alalhusus TARİH-İ MUKKADESE-İ OSMANİ’DE bir misline kat’iyen vasıl olmak imkanı bulunmayan birtakım fazayihten (alçaklıklardan) ibaret bulunuyor. Bunların esbab-ı mucibesi aranmaz da yalnız tüfek kurşunu karşısında öldürülen biçaregan mı aranır?... BEŞERİYETTEN, İNSANLIKTAN NEFRET EDİYORUM. Diyorum ki, bu mülke tasallut eden evlad-ı vatana sirayet eden o ahlaksızlığa bais olan eller kimlerdir, o hain ve mel’un firari paşalar, ahlak-ı islamiyye ve Osmaniyyemizi bitirdiler... Şu az müddetli hizmet-i ahirem içinde birtakım saire vakıf oldum ki, TÜYLER ÜRPERİR.”
(Meclis-i Ayan Zabıt Ceridesi, 1. Cilt, 14 Teşrinisani 1918, s.92, TBMM Basımevi, 1990)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder