26 Aralık 2017 Salı

İnfaz Memuru Olarak Hukukçular

Kaynak
Ortada Roland Freisler, Milli Mahkeme başkanı Nazi selamı veriyor.
 1942 yılında Halk (milli) Mahkemelerinin başına getirildi ve buradaki gücünü dilediğince kullanarak, mahkemeleri Nazi propaganda şovları haline getirdi. Adolf Hitler'e düzenlenen saldırıda tutuklananlara karşı da bu tür mahkemeler gerçekleştirdi ve her türlü hukuksal uygulamaya ve kurala aykırı davranarak, kana susamış intikam yargıcı haline geldi. Ölüm cezalarının sayısı Freisler'in idaresi altında hızla artmıştır. Tüm işlemlerin yaklaşık 90%'ı ölüm ya da ömür boyu hapis kararları ile sona erdi. 1942-1945 yılları arasında 5.000'den fazla ölüm cezası verdi. Freisler, mahkeme sırasında sanıkları aşağılamaları ve onlara bağırması ile bilinirdi. Freisler, direniş grubu olan Beyaz Gül üyelerini de yargılamış, idam cezası vermiştir. 
3 Şubat 1945'te Berlin'e yapılan bir hava saldırısında isabet alan mahkeme binasında öldü.

Hitler, nasyonal sosyalist hukuk anlayışını şöyle ifade etmişti: "Führer, ülkedeki bütün güçleri kendisinde toplar; devletin tüm kamusal otoritesi, Führer'in otoritesinden türer, (...) Führer’in otoritesi herhangi bir denetime, güvenceye tabi değildir, herhangi bir özerk alan veya kişisel hakla kısıtlanamaz, mutlak ve sınırsızdır." Nasyonal sosyalist hukuk rejiminin yalnızca iki temel ilkesi vardır: ''Hukuk, halka yararlı olandır"
"Hukuk, Führer'in iradesiyle birdir."

 Hitler, böylece, şahsi görüşünü ''Her Alman, hukukçu olmanın büyük bir ayıp olduğunu kavrayana dek rahat etmeyeceğim" şeklinde açıklayarak hukuk sistemini tamamen emri altına almış oluyordu. Weimar Cumhuriyeti döneminde burjuva demokrasisi ideoloğu iken, 1933'ten sonra nasyonal sosyalizmin doktrinini şekillendiren hukukçular arasına katılan Carl Schmitt, bu emir-komuta ilişkisinin keyfiliğe yol açmayacağının teminatını gene Führer'e bağlayarak açıklıyordu: "Führer'le maiyeti ve takipçileri arasındaki sürekli temas ve karşılıklı sadakat, ırksal bir zemine oturur. Führer’in iktidarının keyfiliğe ve tiranlığa dönüşmesinin güvencesi, onunla halk arasındaki ırk birliğidir. Dolayısıyla,  Alman milletinin siyasal yönetiminin temel kavramları, mutlak ırksal birlik esasına dayandırılmak zorundadır."
Hepsi NSR- Rechtswahrerbund ( Nasyonal Sosyalist Hukukçular Birliği) korporasyonunun üyesi olan yargıçlar, savcılar ve avukatlar nezdinde, Göring 'in ifadesiyle "ister yasa olsun, ister kararname, tüzük, sözlü emir, vs., Führer'in her iradesi yasa değerinde"ydi.

Fotoğrafta (üstte), duruşmayı Nazi selamıyla açarken görülen Volksgerichtshof (Milli Mahkeme) yargıçları gibi bütün adliye mensupları, böylece infaz memurlarına dönüştürüldüler.

Metnin kaynağı:  Sosyalizm ve Top. Müc. Ansk., İletişim Yayınları, cilt 3, s. 817


 Freisler'in yargılama sahneleri için ve hakkındaki diğer bilgiler için bkz.
https://www.youtube.com/watch?v=Nzz700H6T9M
https://www.youtube.com/watch?v=CKiqHpbFz68
https://www.youtube.com/watch?v=UQaP5aLVig8  (seri)


SOPHIE SCHOLL Final Days - compare to "Polish" Nazi judiciary!

Count Schwerin von Schwanenfeld, Roland Freisler'e karşı kararlılığını koruyor


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder