4 Ocak 2019 Cuma

Selçukludan Osmanlıya Halk Ayaklanmaları


Babailer Ayaklanması (1240)
Amasya,  Kırşehir, Sivas, Adıyaman ve Malatya dolaylarında Baba ishak tarafından  başlatılan,  kısa
sürede Türkmenler arasında yayılan eşitlik­çi  temelde  dayalı  dinsel  kökenli bir ayaklanmadır. Başka Selçuklu  kuvvetlerine karşı önemli  başarılar elde etmiş  olan  hareket,   Selçukluların Frank askerlerini savaşa alanına sokmaları sonucunda yenilmiş ve binlerce Türkmen  kılıçtan geçirilip, Baba İlyas ile  Baba  İshak   gibi   önderler idam  edilmiştir

Şeyh Bedreddin Ayaklanması (1413)
Gerçekte Şeyh  Bedreddin'in içinde yer almadığı ama müridlerinden Börklüce Mustafa ile Torlak Kemal'in Ay­dın ve Manisa yörelerinde başlattığı ayaklanma,  hareketin düşünce  planındaki  önderinin Bedreddin  olması nedeniyle   bu   isimle  anılmaktadır. Dinsel niteliğe sahip  ancak eşitlikçi, mülkiyet karşıtı  ve  insan  sevgisine dayalı pir felsefesi  olan  ayaklanma Mehmet  Çelebi'ye   bağlı  Osmanlı kuvvetleri tarafından bastırılmış, önce  Börklüce Mustafa,  ardından Torlak Kemal ve sonunda da Şeyh Bed­reddin  asılmışlardır.


Şahkulu veya "Şeytan Kulu" Ayaklanması (1511)
Antalya, Burdur,  Isparta, Kütahya ve Sivas'ta yaygınlık gösteren  ayaklan­ma Şah  İsmail'in
babası  Şeyh  Hay­dar'ın  halifelerinden  Hasan  Halife'nin  oğlu  Şah Kulu tarafından başla­tılmıştır. Alevi kökenli  bu ayaklanma doğrudan  Osmanlı iktidarına yönelikti. Kendisine  katılan  fakir  köylüleri, tımar erlerini ve sipahileri dinsel bir düşünce etrafında toplayan Şah Ku­lu  önceleri  önemli  başarılar elde  etti.  Üzerine gönderilen Karagöz Paşa kumandasındaki  Osmanlı  güçlerini yenerek, paşayı  öldürten Şah Kulu'­nun ayaklanması sonunda Sadrazam Ali   Paşa'nın güçlerine yenildi.

Nur Ali Halife ayaklanması (1512)
Şah  Kulu Ayaklanması'nın bastırıl­masından sonra Amasya, Tokat, Çorum  ve  Yozgat  civarında  meydana gelen alevi kökenli  bu ayaklanma fazla  yayılmamış  ve  kısa  sürede  Osmanlı  kuvvetleri tarafından yenilgiye uğratılmıştır.

Bozoklu Celal Ayaklanması (1518)
Kendi önderlik ettiği  ayaklanmadan sonra  meydana  gelecek  benzer  is­yanlara bir çeşit isim
babalığı yapan Bozoklu  Celal'in   hareketi  Tokat  ve Turhal'da  yaygınlık gösterdi. Bozoklu Celal bir Türkmen dervişi olup, meh­dilik iddiasında   bulunmuştur.   Kısa sürede binlerce kişiyi etrafına toplayan ve alevi kökenli  olan ayaklanma Rumeli   Beylerbeyi  Ferhat  Paşa   ile bölgedeki beylerbeylerinin gücü karşısında yenilmiş  ve  Celal  ile  müridleri öldürülmüştür.

Baba Zünnun Ayaklanması (1525)
Yozgat'ta   başlayan,  Sivas,  Tokat, Kayseri ve İçel'e kadar yayılan  alevi kökenli ayaklanma  Osmanlı  yöneti­mine  karşı  Türkmenlerin ağır vergi­lendimeleri  öne sürerek kalkıştıkları  bir  harekettir.
Kayseri  ve  Malatya yörelerinde Osmanlı kuvvetlerine kar­şı başarı  kazanan Baba Zünnun önderliğindeki  alevi Türkmenler, sonun­da Rumeli  Beylerbeyi  Hüseyin  Paşa güçlerine yenilmişlerdir.

Domuz Oğlan ve Yenicebey Ayaklanması (1526)
Toprak ve nüfuzlarını  kaybeden Do­muz  Oğlan  ile Yenicebey'in Tarsus ve  Adana'da Türkmenlere  öncülük ederek  başlattıkları   bu  ayaklanma Adana  Beylerbeyi  Piri Paşa tarafından bastırılmış, sonunda Domuz Oğlan öldürülmüş,  Yenicebey ise  kaç­mıştır.

Kalender Şah Ayaklanması (1527)
Sivas, Amasya ve Tokat'ta başlayan ve  bu yörelerde çok  kırsa sürede onbinlerce kişiyi toplayan  alevi  kökenli bu  ayaklanmaya,  dirliklerine  elkonulmuş olan sipahilerle, vergilerden yakınan sünni  halk katılmıştır.  Kalen­deroğlu ya da Kalender Çelebi diye de tanınan  Kalender Şah,  Kanuni'nin üzerine gönderdiği Anadolu  Beyler beyi  Behram  Paşa  komutasındaki kuvvetleri  yenmiş ama  daha  sonra dirliklerinin   geri  verilmesi   üzerine ayaklanmadan vazgeçen sipahilerin ayrılmasıyla zayıflaması sonucu güçlü Osmanlı  ordusu  karşısında yenil­miştir.

Veli Halife Ayaklanması (1527)
Tarsus ve Adana yöresine Veli  Hali­fe'nin öncülük ettiği  bu  isyan dinsel kökenli  olup,  katılanların  çoğunluğu­nu toprağını işletecek gücü olmayan ve  pamukta çalışan  ırgatlar oluştur­muştur Ayaklanma yine Piri Paşa ta­rafından  bastırılmıştır.

Şeyh Şeydi Ayaklanması (1530)
Adana'da  başlayan  ve  Kars'a yayılan alevi  kökenli  bu  ayaklanma Anado­lu'da alevi kökenli son 
ayaklanmadır. Önce Piri Paşa'ya yenilen Şeyh Sey­di'nin  kuvvetleri daha  sonra  geldikleri Kars'ta yeniden karşılaştıkları Paşa'nın güçlerine  yenik düştüler.

Karayazıcı Abdülhalim Ayaklanması (1598) 
Malatya, Sivas,  Urfa, Maraş ve  Çorum'da  yayılan   bu  ayaklanma   16. yüzyılda   görülen   en  büyük  Celali Ayaklanması diye bilinir. Önce Celalilere karşı savaşan birliklerin  başına getirilen  Karayazıcı  daha sonra on­ ara   katılmış  ve   etrafına  topladığı 20 000  kişiyle  halktan  haraç  topla­mıştır. Karayazıcı ayaklanma sırasın­ da  kendisine bağlı kuvvetleri oldukça iyi örgütlemiş, Osmanlı yönetimin­den  hoşnut olmayan devlet adamlarını biraraya getirmişti. Bu arada, üs­tüne gelen orduyu yenen Karayazıcı kendisine katılan eski beylerbeyi Hü­seyin Paşa'yla birlikte Urfa'yı ele ge­çirdi. Sonunda İbrahim  Paşa tarafın­dan  Kayseri'de yenilerek Samsun'da Canik dağlarına  kaçan Karayazıcı  burada ölmüştür.

Deli Hasan Ayaklanması (1600) 
Karayazıcı Abdülhalim'in kardeşi olan Deli Hasan'ın başlattığı bu ayaklanma Tokat, Kütahya, Afyon ve Si­vas  yörelerinde  yayılmıştır.  İsyanın önderi Deli Hasan daha sonra bağış­lanarak Bosna'ya gönderilmiş, fakat burada  da  ayaklanma  girişimlerine Kalkıştığı  için Tiryaki  Hasan  Paşa ta­rafından  boğdurulmuştur.

Tavil Ahmed Ayaklanması (1605)
Tavil Ahmed'in  öncülük  ettiği Celali ayaklanması Karaman, Seydişehir ve Harput civarında meydana
gelmiştir. Tavil Ahmed ayaklanmayı bastırmak üzere üzerine Ali  Paşa ile Nasuh Paşa'ları yenmiş,  ardından  Harput kalesini  kuşatmıştır  Kendisinden  sonra kardeşi Mustafa ile  oğulları Mehmed ve  Mahmud'un   sürdürdükleri ayaklanma Murad  Paşa tarafından bastırılmıştır.

Kalenderoğlu Mehmet Ayaklanması (1606)
Sancakbeyliği, Kethüdalık  ve  müte­sellimlik   yapan   Kalenderoğlu Mehmet Bey'in başlattığı
ayaklanma An­kara, Bolu, Geyve, Manisa, Burdur ve Isparta  dolaylarında  yayılmıştır.  Bir ara Ankara'yı ve Bursa'yı da kuşatan Kalenderoğlu siyasal bir hedefe yö­nelmiş,  Osmanlı  iktidarını  tehdit  et­miştir.  Bir  süre Anadolu'nun  büyük bir kesimine  egemen olan Kalende­roğlu Piri, Osmanlı'yı zorbalıkla, halkı ezmekle suçlamış özellikle Canbuladoğlu'nun   öldürülmesinden   sonra
hareketini genişletmiş  ama sorunda Adıyaman'da, Göksun'da Kuyucu Murad Paşa'ya yenilerek,
kaçmış ve İran'a   sığınmıştır.

Yusuf Paşa Ayaklanması (1607)
Önce  kethüda ve  daha  sonra paşa olan Yusuf Paşa, Aydın yöresinde köy ve  kasabaları  soyarak
ayaklanmış, daha sonra bağışlanmak üzere gitti ği Kuyucu Murad Paşa'nın  huzurun­da boğdurulmuştur.

Canbuladoğlu Ayaklanması (1607)
Kürt Beyi olan Canbuladoğlu Ali Bey, amcası Canbuladoğlu Hüseyin  Bey'­ in sebepsiz yere idam edilmesinden sonra ayaklanmış ve Şam,  İskende­run,  Haleb civarında egemenlik kurmustur.  Kendi  adına  hutbe okutan, ordu kuran ve para bastıran Canbuladoğlu  bir ara bağımsız bir devlet gibi  dış  ilişkilerde  de  bulunmuştur. Bu durum  merkezi yönetimi kızdırmış,  üzerine  gönderilen Kuyucu Murat  Paşa  komutasındaki  kuvvetlere yenilen Canbuladoğlu İstanbul'a gelerek kendisini Padişah'a affettirmesine  rağmen  daha  sonra  atandığı Belgrad'ta Kuyucu Murad tarafından boğdurulmuştur.

Abaza Mehmed Paşa Ayaklanması (1625-27)
Canbuladoğlu'nun  hazinedarı  olan Abaza  Mehmed  Paşa'nın  Erzurum, Sivas, Kayseri  dolaylarında gerçekleştirdği bu hareket sekbanlara ve le­ventlere  dayalı  halkla  pek ilişkisi  ol­mayan  bir paşa  ayaklanmasıdır.  Bir post kavgası  biçiminde oluşan olaylar sonucunda Abaza Memed Paşa bağışlanarak  Bosna  valiliğine  atanmıştır.

Cennetoğlu Ayaklanması (1625)
Balıkesir, Aydın ve Manisa  dolaylarında çıkan  bu ayaklanmaya Cennetkanoğlu  diye  bilinen  eski bir tımarlı sipahi  öncülük  etmiştir.  Halka  Os­manlı yönetimine karşı yeni  bir yönetim  kuracağını  vaadederek  ayakla­nan Cennetoğlu,  kısa bir süre içinde yüzlerce  kişiyi bir araya getirdi,  ayan­lardan  sekban akçesi  topladı.  Cen­netoğlu'nun  üzerine gönderilen  Diş­lek Hüseyin Paşa'nın ve yörede Cennetoğlu'na karşı bir araya getirilen kapıkullarıyla,  gönüllülerin  sürdürdüğü savaşlardan  sonra
yenilerek, işken­ceyle öldürüldü.

İlyas Paşa Ayaklanması (1632)
Balıkesir'e  yerleşmiş  İlyas Paşa'nın diğer paşalarla  olan  sürtüşmesinden doğan  ve  çıkar  çatışmalarının  ağır bastığı bu ayaklanmanın sonunda il­yas Paşa, IV. Murad'ın huzurunda af
dilemeye gelmiş ve burada boğdurulmuştur.

Kara Haydaroğlu Ayaklanması (1647)
Söğüt ve Afyon civarında babasını öl­dürenlerden öc almak üzere harekete geçen Kara Haydaroğlu Mehmed' in önderlik ettiği bu ayaklanma bir sü­re etkili oldu. Önceleri Afyon önlerin­de Osmanlı  kuvvetlerini yenen Kara Haydaroğlu, sonunda Isparta önlerin­de yenilmiş ve İstanbul'a getirilerek asılmıştır.

Katırcıoğlu Ayaklanması (1646)
Kara Haydaroğlu'nun en yakın arka­daşlarından olan Katırcıoğlu'nun Osmanlı yönetimini devirmek
amacıyla başlatmış olduğu ayaklanmadır. Akşehir,  Beyşehir ve Seydişehir dolaylarında halktan
para toplayan Katırcıoğlu  sonunda Topal  Mehmet  Paşa'ya yenilerek, bağışlanmasını  iste­di. Bunun  ardından  paşa olarak gittiği Girit'te  öldü.

Vardar Ali Paşa Ayaklanması (1647)
Osmanlı  bürokrasisi içindeki  aksaklıkların giderilmesini ve padişahın kötü yönetimini öne
sürerek ayaklanan Sivas valisi Vardar Ali Paşanın  bu  isyanı üzerine   giden İbşir Paşa tarafın­dan
bastırılmış ve paşanın boynu vu­rulmuştur,

Gürcü Abdünnebi Ayaklanması (1649)
Bir kapıkulu olan Gürcü Abdünnebi'nin  ayaklanması kişisel  bir nedenden kaynaklanmş,   ancak   o
dönemde Anadolu'da  başkaldırmaya  hazır ve yönetimden hoşnut olmayan kitleler tarafından  destek görmüş  bir harekettir. Ayaklanma sonunda Üsküdar'da  Kuyucu  Murad  Paşa'ya  yenilen Gürcü Abdünnebi'nin   kafası   kesil­miştir.

Abaza Hasan Paşa Ayaklanması (1659)
Köprülü Mehmed Paşa'nın  tutumundan memnun olmayan bazı sipahileri etrafına  toplayarak 
başkaldıran ve kendisi  de  bir  kapıkulu  olan Abaza Hasan Paşa,  Köprülü'nün Erdal seferine katılmamış Bursa ve Konya yöresini bir süre  denetimi altında  tutmuştur. Sonunda Murtaza Paşa  tarafından  yenilgiye  uğratılan  Abaza Mahmed Paşa teslim olduktan sonra  öldürülmüştür.

Patrona Halil Ayaklanması (1730)
İstanbul'da esnafı, yeniçerileri ve hal­kı  yanına  alarak  başkaldıran  Patro­na  Halil, Lale Devri'nin  getirmiş  ol­duğu lüks ve israfın  halkta yaratmış olduğu nefreti dile getirerek Osmanlı yönetimine başkaldırmıştır. Kısa Sürede  yayılan   ayaklanma  sırasında Damat İbrahim Paşa'nın  idamını  sağlanmış ve  III. Ahmed tahtını  I. Mahmud'a  bırakmıştır,   Kağıthane'deki zengin konakları ile köşkler ayaklan­macılarla, halk tarafından yıkılmıştır. Sonunda  bir  komployla saraya geti­rilen Patrona ve  arkadaşları  burada öldürülmüştür.

Şer Himmet Ayaklanması (1750)
Manisa ve Aydın civarında başkaldı­ran Şer Himmet, bölgedeki zenginleri haraca keserek yanına yoksul hal­kı  da almış ancak bu  eylemi Anadolu valisi Ali  Paşa tarafından bastırılmış ve  kendisi  de  öldürülmüştür.

Kabakçı Mustafa Ayaklanması (1807)
İstanbul'da   Nizam-ı  Cedid'e   karşı tepki  duyan  yeniçerileri, cebeci  ve topçuları ve bir kısım halkı yanına alarak başkaldıran Kabakçı Mustafa adlı bir çavuşun öncülük ettiği ayaklanma sonunda III.Selim tahtan  indirildi. Yerine getirilen  IV.  Mustafa ile  birlikte Nizam- ı  Cedid  de bir fetva ile  kaldırıldı.

Tuzcuoğlu Memiş Ayaklanması (1816 )
Rize,  Trabzon,  Hopa,  Akçaabat ve Gümüşhane dolaylarında zengin bir aileye  mensup olan 
Tuzcuoğlu Me­miş Ağa', merkezi yönetime baş­kaldırmış ve vergileri kendi toplamış, askere gidecekleri  kendi güçleri­ne katarak bölgeye egemen  olmuş­tur. Sonunda Tuzcuoğlu üzerine ge­len hükümet kuvvetleriyle bir süre savaştıktan sonra yakalanmış ve  boynu  vurulmuştur.

Atçalı Kel Mehmet Ayaklanması (1826)
Aydın  ve  Nazili  civarında zeybekle­riyle ayaklanan  ve  egemen  olduğu yörelerde uyguladığı
yönetim biçimiy­le  kısa  sürede Türkmen  yörüklerin desteğini  kazanan Atçalı  Kel Mehmet'in  ayaklanması  19. yüzyılın  en son  halk hareketi  olarak sayılabilir. Yöresel bir başkaldırı olan ve siyasi hedefi  bulunmayan Atçalı Kel  Mehmet'in  ayaklanması  Yetim  Ahmed Ağa  tarafından  bastırılmış ve  kendi­si  de  arkadaşlarıyla birlikte  öldürül­müştür.


Kaynak: Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansk. İletişim Yayınları, 54. Bölüm, s. 1766-67

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder