6 Şubat 2019 Çarşamba

Saruhanlı Beylerin Ölü Gömme Ritüeli

İbn Battuta

Mağnisiye [Manisa] Sultanı
Şehrin hükümdarı Saruhan adında  biridir.[1] Buraya girdiği­mizde  onu  birkaç  ay evvel  ölmüş
oğlunun  türbesinde  bulduk. Bayram gecesi[2] ile sabahını anne baba bu türbede geçirmişler. Çocuğun cesedi  yıkanıp  hazırlanmış,  kalaylı,  demir  kaplı  tahta bir tabut içine konmuş ve cesetten  çıkan kokunun  kaybolması için  çatısı  açık  bir kubbeye  asılmıştı.[3]  Bir süre sonra  çatı örüle­cek, tabut yere indirilecek,  üstüne de ölünün elbiseleri  örtüle­cekti. Pek  çok hükümdar için böyle yapıldığını daha önce gör­müştüm  ben...

İbn Battuta Seyahatnamesi, cilt, YKY, s. 426
Çeviri, İnceleme ve Notlar: A. Sait Aykut
Saruhan Beyin Manisa'da bulunan türbesi. Ön cephe
Yazıda bahsi geçen oğlunun türbesiyle mimari açıdan benzerlik göstermesi mümkündür.
Yan cephe.
Kaynak



Notlar (Kitabın kendi notları)
[1]  Manisa  sultanı  Saruhan  ve  Beyliği:  Eski  Lidya  bölgesinde  teşekkül  eden  bu Türkmen
Beyliği,  Batı Anadolu'da  içeriden  Ege sahillerine doğru  yayılarak  Manisa, Menemen,  Demirci,
Nif  (=Kemal  Paşa), Turgutlu,  Tarhanyat (=Ilıca),  Akhisar,  Urganlı gibi başlıca şehir ve kasabalara sahip olmuştur. Beyliği kuran Saruhan Bey'in Ha­rizm kumandanı  iken Anadolu Selçuklularının  hizmetine giren Saruhan adlı  bir ku­mandanın  torunu olduğu sanılmaktadır. Saruhan  Bey 705/1305 yılında Manisa ve ci­varına  yayılarak fütuhata  başladı, 1313'te Manisa'yı aldı, tesis ettiği donanma ile Foça, Naksos ve Sakız'daki Cenevizlileri  vergiye bağladı. Bazen  yalnız, bazen  Aydınoğullarının  donanmasıyla  müşterek  deniz seferleri  yapıyordu.  Saruhan  Bey 746/1345 yılında vefat etmiş ve Manisa'ya gömülmüştür.
Bkz.: Uzunçarşılı, Age., s. 86.

[2]  Manisa'da bayram: 22 Ağustos 1333'e denk geliyor.

[3] Saruhan'ın   küçük   oğlunun   cesedinin   yıkanıp   kubbeye  bırakılması:  Altay Türklerinin,
ölüleri ağaca bırakmalarına benziyor. Eski Türklerde, özellikle Altay ve Sibirya  Türklerinde
yaygın  olan  ritüel,  ölüyü  ağaca  bırakmaktır.  Bugünkü  Kuzey Amerika Kızılderililerinde ve Avustralya yerlilerinde de rastlanan bu adette ceset bir tabut içinde ağacın  üstüne  asılır;  havada  çürüyüp  tabut yere düşünce  kemikler  gö­mülür. Bu  adete Türk kabilelerinden Tonguzlarda, Kitanlarda, Yakutlarda, Kırgızlar­ da ve Eski Bulgarlarda  rastlanır. Burada maksat ne olabilir? Ya ölüyü göğe yaklaştır­mak veya  kemikleri  muhafaza  edebilmek  için çürüyebilen  kısımlardan  kurtulmak; zira ruhun  kemikte olduğu  inancı vardı  bazı kadim Türklerde.  Bkz.: Jean-Paul  Ro­ ux, Türklerin  ve Moğolların  Eski  Dini, çev. Aykut  Kazancıgil,  İstanbul, 1994, s. 220; Ramazan Şeşen, lbn  Fazlan Seyahatnamesi, İstanbul, 1995, Bedir Yay., s. 122.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder