*EK 2: Karşılaştırmalı Eleştirel Analiz: Buraya aldığım "yasa"; güvenilir bir kaynaktan alınmış bir belgenin Türkçe çevirisidir. Bir çok sitede, üzerinde kalem oynatılmış, değiştirilmiş, kaynağı belirsiz dolayısıyla itibar edilmemesi gereken metinler dolaşmaktadır. Aşağıdaki örneklere bakalım... (devamı için yazının sonuna geliniz.) DK
32. - Çok yemek
yemekten ötürü kim
kusarsa, onu çadırda sürüklemeli ve hemen
öldürmeli. Bunun gibi, ordu
komutanının çadırının eşiğine
ayakla basanı da
öldürmeli.
EK 2: Karşılaştırmalı Eleştirel Analiz
Dilara Kahyaoğlu
A. Maddelerin Karşılaştırılması
Buraya aldığım "yasa"; güvenilir bir kaynaktan alınmış bir belgenin Türkçe çevirisidir. Bir çok sitede, üzerinde kalem oynatılmış, değiştirilmiş, kaynağı belirsiz dolayısıyla itibar edilmemesi gereken metinler dolaşmaktadır. Aşağıdaki örneklere bakalım.... Şuna da dikkat! Bir çok sitede yasa numaraları farklıdır, o nedenle içeriğe bakarak ilgili maddeleri bulmak gerekiyor.
10. - Ebu Talib'in oğlu Ali'nin bütün ardgelenleri, bütün fakirler, Kur'an okuyucular, fakihler, hekimler, bilginler, rakipler ve tek başına inzivada yaşayanlar, müezzinler ve ölü yıkayıcılar vergi ve resimlerden muaftırlar.(orijinali budur)
Şüpheli Metin
9) Kuran’ı ezberlemiş olanlardan, fakihlerden, tabiblerden, ulemadan, hayatlarını ibadete adamış zahitlerden, müezzinlerden, ölüleri yıkayanlardan vergi alınmayacaktır.
https://www.wannart.com/bir-devre-damga-vuran-cengiz-hanin-yasalari/
8. - Bir hayvan kesilirken bacakları bağlanmalı, karnı açılmalı ve ölünceye kadar kalbi elle sıkılmalıdır, bundan sonra onun eti yenebilir. Ama kim bir hayvanı Müslümanların usulünce keserse, o da aynı biçimde kesilmelidir.
Şüpheli Metin
7) Bir hayvanı kesmek isteyen, onun ayaklarını bağlayıp karnını yardıktan sonra kalbini el ile sıkarak öldürmelidir. Ancak bu tarzda öldürülen hayvanın eti yenilebilir.
https://www.wannart.com/bir-devre-damga-vuran-cengiz-hanin-yasalari/
4. - Kim kül veya su içine işerse ölümle cezalandırılır.
3) Suya ve küpe işemenin cezası ölümdür.
https://www.wannart.com/bir-devre-damga-vuran-cengiz-hanin-yasalari
İngilizce Wikipedia'da da sorun var. Yasalar birbirine karışmış ve 32 maddede özetlenmiş. Şunu hatırlatayım... Cengiz ve onunla bağlantılı yasalar üç tane. Bunlar:
1. Cengiz Yasası ("Yasa" derken bu kastediliyor. Arsal bunu "yasak" olarak telaffuz edildiğini yazmış)
2. Eski Tsaayin Biçik ("yargıçlar kitabı" anlamına gelir, yukarıda buna da yer verdim)
3. 1640 tarihli Oyrat-Moğol Kanunu (Yeni Tsaayin Biçik)
Bundan sonra yapılmış başka kanunlar da var ama onlar başka bir tarihsel süreçle ilgili olduğu için bağlam dışılar.
Örnekleri uzatmadan burada kesiyorum. Siz de diğer maddeleri karşılaştırarak inceleyebilirsiniz.
Sitesine -bu konuda veya değil- çeşitli metinler koyanlar, onun; kaynağı ve güvenilirliği konusunda araştırma yapmak zorundadırlar. Aksi durumda yanlış bilgilerin yayılmasına aracı oluyorlar.
Mesela: http://www.turktoresi.com/viewtopic.php?f=17&t=1029
B. Sadri Maksudi Arsal'ın Makalesinin karşılaştırılmalı olarak İncelenmesi
İnternette araştırma yaparken Sadri Maksudi Arsal'ın bir makalesini buldum.
→http://www.muharrembalci.com/hukukdunyasi/belgeler/347.pdf
Araştırdığım kelimeler, "kül" ve "küp" idi. Bendeki belgede "kül" olarak geçen kelime Arsal'ın makalesinde (adresini verdiğim link) "küp" olarak geçiyordu. Yalnız metnin orijinalliğinden kuşkulandım bir kere orijinal bir pdf değildi. Yeniden düzenlemişti. Ama dipnotların veriliş biçimi ve içeriği gerçekten de Sadri Maksudi Arsal'a ait olabilir izlenimi verdiği için bu sefer de kitabı aradım, buldum. Ve evet gerçekten de siteye konan makale, kitaptan alınmıştı ama bazı maddeleri tahrif edilmişti.
* Yukarıda örneğini verdiğim (A bölümü) şüpheli metin(ler)de Ebu Talip oğlu Ali ve ardıllarından söz edilmemiş olduğunu belirtmiştim ama Arsal'ın kitabında bu bölüm var. Yalnız bu kısımda da bir değişiklik var, aşağı yukarı aynı anlama da gelse belirtmeden geçmeyeyim.
*Son olarak; Arsal'ın kitabında Müslüman tarzı hayvan kesimine yasak getirildiğine dair bir bölüm yok. Arsal bu maddeleri Makrizi'den aldığını söylüyor. Bu durumda Memluk tarihi üzerine yazan Makrizi bu kısmı ya bilerek atladı veya Arsal bu kısmı Makrizi'de olmasına rağmen kendi kitabına almadı. Bu durumda yapılacak en doğru iş Makrizi'ye bakmak...
Karşılaştırılması amacıyla Arsal'ın kitabından aldığım "yasa" bölümlerinin görselleri aşağıdadır. bkz.
Kaynak: Türk Tarihi ve Hukuk, Sadri Maksudi Arsal, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1947, s.169-175
...
Cengiz Han, Ulan Batur |
Curt Alinge, Moğol KanunlarıYazarın konuyla ilgili önsözünde, "Yasa ve Eski Tsaayin - Biçik'in muhtevaları tamamiyle [verilmiştir]…" deniliyor.
YASA
1. - Zani ister evli
olsun ister olmasın,
zina ölümle cezalandırılır.
2. - Sodomi
ölümle cezalandırılır.
3. - Kim
bilerek yalan söyler
veya sihirbazlıkla uğraşır
veya bir başkasını gözetler
veya kavga eden
iki kişinin arasına
girer veya bir
kimseye başka birine
karşı yardım ederse
ölümle cezalandırılır.
4. - Kim kül veya su
içine işerse ölümle
cezalandırılır.
5. - Kim mal
alır ve üç kez
arka arkaya iflas ettiğini
bildirirse ölümle cezalandırılır.
6. - Kim
tutsak alanın izni
olmadan bir tutsağa
yiyecek veya giyecek verirse
ölümle cezalandırılır.
7. - Kim
kaçmış olan bir
köleyi veya tutsağı
bulur ve onu eski
zilyedine geri vermezse
ölümle cezalandırılır.
8. - Bir hayvan
kesilirken bacakları bağlanmalı,
karnı açılmalı ve ölünceye kadar kalbi
elle sıkılmalıdır, bundan sonra
onun eti yenebilir. Ama
kim bir hayvanı
Müslümanların usulünce keserse,
o da aynı
biçimde kesilmelidir.
9. - İster
saldırıda, ister geri
çekilmede olsun bir
kimse savaşta çıkınını,
yayını veya
eşyasından başka bir
şeyi düşürürse, arkasındaki adam
attan inmeli ve
bunu ona geri
vermelidir. Bunu yapmayan ölümle
cezalandırılır.
10. - Ebu Talib'in
oğlu Ali'nin bütün ardgelenleri, bütün
fakirler, Kur'an okuyucular, fakihler,
hekimler, bilginler, rakipler
ve tek başına inzivada
yaşayanlar, müezzinler ve
ölü yıkayıcılar vergi
ve resimlerden muaftırlar.
11. - Tanrının
hoşuna gitmek için birer
araç olduklarından bütün dinlere
eşit olarak saygı
gösterilmelidir.
12. - İsterse
veren bir prens
ve alan bir
tutsak olsun, veren tadına bakmadan
önce onun elinden bir
şey yemek yasaktır.
Başkasının yanında onu birlikte yemeğe
çağırmadan bir şey
yemek ve arkadaşlarından daha
çok yemek yasaktır.
Üstünde yemek pişirilen ateşin veya yenilmekte olan bir
yemeğin üzerinden geçmek yasaktır.
13. - Seyyahlar
yemek yemekte olan kimseleri görünce
attan inmeli ve izin istemeden onlarla
birlikte yemelidirler. Bunu
onlara kimse yasaklamamalıdır.
14. - Suya
elleri daldırmak yasaktır;
su almak için
bir kap kullanmalıdır.
15. - Giyildiği
ve iyice yıpranmadığı sürece elbiselerini
yıkamak yasaktır.
16. - Her
hangi bir şeye
pis demek yasaktır.
Herşey temizdir ve temizle
pis arasında bir
fark yoktur.
17. - Herhangi
bir mezhebi üstün
tutmak, kelimeleri üstüne
basarak söylemek ve şeref unvanları
kullanmak yasaktır. Hükümdarla
veya başka birisiyle
konuşan kimse sadece
onun adını söylemelidir.
18. - Ardgelenlerini o
birlikleri şahsen gözden
geçirmeğe ve savaşa girmeden
önce silahları kontrol
etmeğe, savaşçıları savaş için
gerekli herşeyle donatmaya
ve herşeyi en
ince noktalarına kadar
gözden geçirmeğe ve gerekli
bir şeyi eksik olanı cezalandırmaya
mecbur tuttu.
19. - Birliklere
refakat eden kadınlar,
erkekler savaşta iken bunların
iş ve vazifelerini
Üzerlerine almak mecburiyetindedirler.
20. - Seferden dönen
birlikler hükümdara belli
vergiler vermek
mecburiyetindedirler.
21. - Her yıl
başında, kendisi ve oğulları
için aralarından seçsin diye
bütün kızlar hükümdara
takdim edilmelidirler.
22. - Birliklerin başında
her bin, yüz ve on er
için bir önder bulunur.
23. - Eğer
birlik önderlerinin en
yaşlısı yanlış bir
iş yapar ve hükümdar
onu cezalandırmak için
hizmetçilerinden en sonuncusunu ona gönderirse, o bu berikine
teslim, olmalı ve ölüm cezası
bile olsa, ceza infaz edilinceye
kadar önünde diz çökmelidir.
24. - Birlik
önderleri hükümdarından başka
kimseye baş vuramazlar,
yoksa ölümle cezalandırılırlar. İzin
almadan yerini değiştiren
de ölümle cezalandırılır.
25. - Hükümdar
ülkedeki olaylar hakkında
daha çabuk bilgi edinebilmek için sürekli posta
karakolları kurmalıdır.
26. - Cengiz
Han'ın oğlu Çağatay
Yasa'ya uyulmasına dikkat etmelidir.
27. - Askerler
ihmalden ötürü cezalandırılmalıdırlar; sürek avında bir hayvanı
vuramıyan avcılar sopa
ile veya ölümle cezalandırılmalıdır.
28. - Adam
öldürmeden dolayı cezadan
kanlık (diyet) ödeyerek kurtulunabilir: bir
Müslüman öldürülmüşse 40
altın, bir Çinli öldürülmüşse bir eşek.
29. - Yanında
çalınmış bir at bulunan bir
kimse, onu sahibine aynı değerde 9 atla geri vermeğe mecburdur.
Buna mali takatı yoksa
atlar yerine çocukları alınmalıdır;
çocuğu da olmayanı bir koyun
gibi kesmelidir.
30. - Yasa, yalan, hırsızlık
ve zina'yı yasaklar
ve yakınlarını kendi kendini
sevdiği gibi sevmeği,
hakarette bulunmamayı ve onları tamamiyle
unutmayı, kendiliğinden teslim
olan kenti, köyü korumayı, Tanrı'ya
adanmış tapınakları ve
Tanrı'nın hizmetkarlarını her
türlü vergiden beri
tutmayı ve onlara
saygıyı emreder.
31. - Yasa,
birbirini sevmeyi, zina
işlememeği, çalmamayı, yalan
yere tanıklıkta bulunmamayı,
hain olmamayı, ihtiyarlan
ve fakirleri korumayı
emreder. Aykırı eylemler
ölümle cezalandırılırlar.
33. - İçkiyi
bırakamıyan ayda üç
kez sarhoş olabilir.
Bunu aşarsa suçludur. Ayda iki
kez sarhoş olmak
daha iyidir; bir
kez ise daha övgüye değer. Ama
hiç sarhoş olmamak!
Bundan daha iyi ne
olabilir? Böyle bir kimse
nerede bulunabilir? Eğer
gene de böyle birisi
bulunursa, o her
türlü saygıya değer.
34. - Odalıkların çocukları
nesebi sahih çocuklardır
ve babalarının vasiyetine göre mirastan gereken düşengelerini alırlar. Mirasın
bölüştürülmesi şöyle olur: en
büyük oğul küçüklerden daha çok alır; en
küçük oğul babanın yurdunu
(evini) alır. Çocukların yaşlılığında öncelik, genel
olarak evliliğin süresine
uygun olarak ananın mevkiine göre tayin edilir.
35. - Babasının
ölümünden sonra, anası
bir yana, karılarının ne olacağı
oğulun tasarrufuna bırakılmıştır
ve isterse onlarla
evlenir veya başkalarıyla
onları evlendirebilir.
36. - Kanuni
mirasçılardan başka herkese
bir ölünün her
hangi bir şeyini
kullanmak ciddi bir
şekilde yasaktır.
Kaynak: Moğol Kanunları, Curt Alinge, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1967, s. 143-46 Çeviren: Bahriye Üçok
......................
Curt Alinge, Moğol Kanunları
......................
Curt Alinge, Moğol Kanunları
Eski Tsaayin Biçik (yargıçların Kitabı)
1- Şamanların (Kamların) odalıklarıyla cinsi münasebette
bulunmanın cezası yoktur
2- Bir prensesle zina halinde yakalanan kimse cereme olarak
bir keçi ve bir teke keser.
3- Alelade zinada zani, boynuzluya dört yaşında bir at, zaniye
de yargıca üç yaşında bir at verir.
4- Bir yabancıyı odalığının yanında yakalıyan kimse onu
tamamiyle soyabilir, yanında bulunan at, para ve ne varsa alabilir ve onu
çırılçıplak kapı dışarı edebilir. Odalık cezalandırılmaz.
5- Bir genç erginleşip hayatını kazanmaya başlayınca artık
babasının velayeti altında bulunmaz ve doğrudan doğruya kanuni beyin uyruğu
olabilmek için sürünün bir düşergesini alarak babasından ayrılabilir.
6- Eğer Kalmükler birbirleriyle kavga ederken biri diğerinin
saç örgüsünü çeker veya onları koparırsa, örgüler hükümdara ait olduğu ve
uyrukluğun bir işareti bulunduğu için bu, cezayı gerektiren bir fiildir. Ama
bir kimsenin örgüsünden etrafında serbest ve upuzun saçları varsa, bunu herkes
ceza görmeden çekiştirebilir, çünkü onun kendi saçıdır ve hükümdarın saçı
sayılmaz.
7- Kulübede kendi yerinde, yani kapının sağ yanında ocağın arkasında
ve yatağın ayak ucunda oturan bir kadına kimse dokunmamalıdır; o bir yabancıya küfredebilir,
hatta kadın istediği gibi ona odun veya ev eşyası fırlatabilir. Ama kavgada yerinden ayrılırsa, hele kulübeden
dışarı çıkarsa hakkını kaybeder ve hakaretlerinden ötürü gerektiği gibi cezalandırılabilir.
8- Bir kadın bir hükümdara gider ve kendisine veya yakınlarına
verilmiş olan bir cezanın affı için ricada bulunursa, karşı cinse karşı duyulan
saygıdan ötürü genel olarak küçük cezalar affedilir. Büyükleri ise yarı yarıya
indirilir.
Kaynak: Moğol Kanunları, Curt Alinge, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1967, s. 146-47 Çeviren: Bahriye Üçok
EK 1 : Kaynak kitabın yazarı Curt Alinge'nin yazdığı önsözden alınmıştır.
1) Alâ al-Din, XIII, Yüzyıl İranlı tarih yazarlarından; «Tarih-i Cihanküşa» («Dünya fatihinin tarihi») adlı eserinde 1217-1257'ye kadar Moğollar'ın tarihini anlatmakta ve birçok yerlerde Yasa'ya işarette bulunmaktadır; bu eser Mengü Han (Munke Han)'ın Karakurum'daki sarayında bizzat yaşamış olup (1252) Hülâgû zamanında 20 yıl Bağdat valiliğinde bulunmuş olan bir çağdaşın kitabı olduğundan çok değerlidir.
(2) Raşid al-Din (Fazl al-Allah), XIII./XIV. Yüzyıl İranlı tarih yazarlarından; «Cami al-Tevarih» adlı eserinin ilk cildinde (Hicrî 702 = M. 1303'de yazılmıştır) bugün artık kaybolmuş bulunan Moğol kaynaklarına dayanarak ve Çin, Hind, Uygur bilginlerinden ve diğer bilginlerden faydalanarak ve İran hükümdarlarından Sultan Gazan Hanın emri üzerine yazmış olduğu Moğollar'ın ilk tarihi hakkındaki bahisler bulunmaktadır (Bu Quatremere tarafından tercüme edilmiştir: Histoire des Mongols de la Perse par Rashid-Eddin, Paris 1836);
(3) İzni-Batuta, XIV. Yüzyıl Arab seyyahı («Vogayes, texte arabe et traduction par Defremery et Sanguinetti, 4 cild Paris 1874 v, öt.); [ibn Battuta]
(4) Makrizi (Taka al-din Ahmed al-Makrizi), XV. Yüzyıl Mısırlı tarih yazarı; «Kitab al-muvaiz v'al-'itibar» (Mısır'ın tasviri) adlı eserinin «Hacib» bölümünde Yasa fragmentlerinin büyük bir kısmı (Nu. 1-26) bulunmaktadır; bk. de Sacy, Chrestomathie arabe arabca metin S. 59-62, fransızca tercümesi S. 1ü0-163;
(5) Mirhond (Muhammed, Hanvend-Şah'ın oğlu), XV. Yüzyıl iranlı Tarih yazarı; «Ravzat al-dafa» adlı dünya tarihine ait eserinin beşinci cildinde Cengiz Han'ın ve ardgelenlerin tarihini anlatmaktadır
(daha çok «Cami al-tavarih» ve diğer İran kaynaklarından faydalanmıştır) .
Ele geçmiş olup hepsi hakikî olarak kabul edilmemiş bulunan 36 Yasa fragmentinin türkçeleri bu yazının 1 numaralı ekinde bulunmaktadır. Bu fragmentler ancak kaynaklarda Yasa'dan alınmış
oldukları açıkça bildirilmiş olan fragmentlerdir. Buna karşılık Petis de La Croix'nın, Histoire de Grand Genghizcan Premier Empereur des Anciens Mongols (Paris 1710) adlı eserinde «Yassa Genghiccani» adı altında bizim Yasa ile hiçbir ilgisi bulunmıyan ve müellifin Plano Carpini, Rubruk, Marco Polo gibi
kimselerin eserlerinden yapmış olduğu bir kompilâsyondan başka bir olmıyan bir Yasa bulunmaktadır. Ayrıca Makrizi gibi önemli bir kaynakdan da müellifin haberi olmadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber Petis de Croix'nın bu «Yassa»sı hiç bir tenkide tâbi tutulmaksızın Harold Lamb tarafından, birçok baskıları yapılmış olan (oldukça edebî) «Gengis Khan, Emperor of ali Men» (New York) 1928) adlı eserine alınmıştır; bundan da aynı şeyi Khara-Davan (Bibliyografya bk.) almıştır; gene aynı kaynakdan Gibbon'un bile History of the decline and fail of the Roman Empire adlı eserinin 4. bölümünde faydalandığı anlaşılmaktadır. Daha yeni ve ciddî müelliflerden Dr. L. Wieger S. J, da «Sommaire du Yassa» (Histoire modern de la Chine S. 1918 v. öt.)'sında aynı kaynaktan faydalanmıştır.
En önemli kaynak olarak iki fransisken papazın aşağıdaki eserleri anılmak gerekir:
(1) Johannes de Plano Carpini'nin «Historia Mongolarum» adlı eseri (lâtince metni Beazley yayınlamıştır, almancaya tercümesi Risch tarafından yapılmıştır, bibliyografyaya bk.); bu müellif Papa
IV. İnnosens'in elçisi olarak 1245 de Moğolistan'a gitmiş, 1246 da Karakurum'a varmış, Kuyuk'un seçiminde ve taç giymesinde bulunmuş, Kasımda dönüş yoluna çıkmış ve bir yıl sonra Lyon'da Papa'ya ulaşmıştır;
(2) Wilhelm von Rubruk'un «îtinerarium ad partes orientales» adlı eseri (lâtince metni Beazley yayınlamıştır, almancaya tercümesi Her'bst tarafından yapılmıştır, bibliyografyaya bk.); Rubruk
Fransa kiralı Saint-Louis'nin tavsiyenamesi ile 1252 Mayısında İstanbul'dan yola çıktı ve Aralık sonlarına doğru Mengü (Munke) Han'ın karargahna vardı ve onun peşinden 1253 Paskalyasına doğru
Karakurum'a gitti; seyahatinin gayesi Moğollar arasında misyonerlik yapmaktı, bu gayesine erişemedi ve 1254 yazında Mengü'nün emri üzerine geriye dönmeye mecbur kaldı ve Ağustos 1255'te kendi
manastırı olan Saint Jean d'Acre manastırına vardı.
Her iki eser, iki iyi çağdaş müşahidin kendi gözleriyle gördüklerini objektif ve berrak olarak anlattıkları eserler olmak bakımından değerlidirler.
Bizim konumuz bakımından ikinci derecede önemli olan bir şey de Cengiz Han'ın Raşid al-Din'in kaydetmiş olduğu sözleri ile Kuyuk Han'ın ve Batu'nun gene orada gördüğümüz birer sözleridir. Cengiz Han'ın sözleri daha çok hayat hakkında hakimane ifadelerdir; bununla beraber. bunlar, Cengiz'in düşünüş tarzı ve karakterini biraz aydınlatmaktadır, ama bunların konumuz bakımından pek değeri yoktur. Kuyuk ve Batu'nun sözleri de her ne kadar oldukça genel mahiyette ise de, bunlardan birisi, Cengiz'in hemen ardından iş başına gelenler zamanında da hüküm süren bükülmez disiplini, diğeri de Yasaya uyulmanın ne kadar ciddiye alındığını gösterdiğinden buraya yazılmıştır..." [Kuyuk Han'ın sözlerinden kısa bir alıntı var]
Kitabın önsözünde çevirenin (Üçok) notu |
Kaynak kitabın Kapağı |
EK 1 : Kaynak kitabın yazarı Curt Alinge'nin yazdığı önsözden alınmıştır.
"Yasa hakkında en önemli kaynaklar şunlardır:
1) Alâ al-Din, XIII, Yüzyıl İranlı tarih yazarlarından; «Tarih-i Cihanküşa» («Dünya fatihinin tarihi») adlı eserinde 1217-1257'ye kadar Moğollar'ın tarihini anlatmakta ve birçok yerlerde Yasa'ya işarette bulunmaktadır; bu eser Mengü Han (Munke Han)'ın Karakurum'daki sarayında bizzat yaşamış olup (1252) Hülâgû zamanında 20 yıl Bağdat valiliğinde bulunmuş olan bir çağdaşın kitabı olduğundan çok değerlidir.
(2) Raşid al-Din (Fazl al-Allah), XIII./XIV. Yüzyıl İranlı tarih yazarlarından; «Cami al-Tevarih» adlı eserinin ilk cildinde (Hicrî 702 = M. 1303'de yazılmıştır) bugün artık kaybolmuş bulunan Moğol kaynaklarına dayanarak ve Çin, Hind, Uygur bilginlerinden ve diğer bilginlerden faydalanarak ve İran hükümdarlarından Sultan Gazan Hanın emri üzerine yazmış olduğu Moğollar'ın ilk tarihi hakkındaki bahisler bulunmaktadır (Bu Quatremere tarafından tercüme edilmiştir: Histoire des Mongols de la Perse par Rashid-Eddin, Paris 1836);
(3) İzni-Batuta, XIV. Yüzyıl Arab seyyahı («Vogayes, texte arabe et traduction par Defremery et Sanguinetti, 4 cild Paris 1874 v, öt.); [ibn Battuta]
(4) Makrizi (Taka al-din Ahmed al-Makrizi), XV. Yüzyıl Mısırlı tarih yazarı; «Kitab al-muvaiz v'al-'itibar» (Mısır'ın tasviri) adlı eserinin «Hacib» bölümünde Yasa fragmentlerinin büyük bir kısmı (Nu. 1-26) bulunmaktadır; bk. de Sacy, Chrestomathie arabe arabca metin S. 59-62, fransızca tercümesi S. 1ü0-163;
(5) Mirhond (Muhammed, Hanvend-Şah'ın oğlu), XV. Yüzyıl iranlı Tarih yazarı; «Ravzat al-dafa» adlı dünya tarihine ait eserinin beşinci cildinde Cengiz Han'ın ve ardgelenlerin tarihini anlatmaktadır
(daha çok «Cami al-tavarih» ve diğer İran kaynaklarından faydalanmıştır) .
Ele geçmiş olup hepsi hakikî olarak kabul edilmemiş bulunan 36 Yasa fragmentinin türkçeleri bu yazının 1 numaralı ekinde bulunmaktadır. Bu fragmentler ancak kaynaklarda Yasa'dan alınmış
oldukları açıkça bildirilmiş olan fragmentlerdir. Buna karşılık Petis de La Croix'nın, Histoire de Grand Genghizcan Premier Empereur des Anciens Mongols (Paris 1710) adlı eserinde «Yassa Genghiccani» adı altında bizim Yasa ile hiçbir ilgisi bulunmıyan ve müellifin Plano Carpini, Rubruk, Marco Polo gibi
kimselerin eserlerinden yapmış olduğu bir kompilâsyondan başka bir olmıyan bir Yasa bulunmaktadır. Ayrıca Makrizi gibi önemli bir kaynakdan da müellifin haberi olmadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber Petis de Croix'nın bu «Yassa»sı hiç bir tenkide tâbi tutulmaksızın Harold Lamb tarafından, birçok baskıları yapılmış olan (oldukça edebî) «Gengis Khan, Emperor of ali Men» (New York) 1928) adlı eserine alınmıştır; bundan da aynı şeyi Khara-Davan (Bibliyografya bk.) almıştır; gene aynı kaynakdan Gibbon'un bile History of the decline and fail of the Roman Empire adlı eserinin 4. bölümünde faydalandığı anlaşılmaktadır. Daha yeni ve ciddî müelliflerden Dr. L. Wieger S. J, da «Sommaire du Yassa» (Histoire modern de la Chine S. 1918 v. öt.)'sında aynı kaynaktan faydalanmıştır.
2. Diğer Kaynaklar:
Eski kaynaklardan Cengiz Hanin ve ardgelenlerinin imparatorluğundaki hukuk hakkında öğrendiklerimiz bu kaynakların o zamanki savaş olayları, Moğolların âdet ve yaşama tarzları vs. hakkında verdikleri etraflı bilginin yanında pek az bir yer tutmaktadır.En önemli kaynak olarak iki fransisken papazın aşağıdaki eserleri anılmak gerekir:
(1) Johannes de Plano Carpini'nin «Historia Mongolarum» adlı eseri (lâtince metni Beazley yayınlamıştır, almancaya tercümesi Risch tarafından yapılmıştır, bibliyografyaya bk.); bu müellif Papa
IV. İnnosens'in elçisi olarak 1245 de Moğolistan'a gitmiş, 1246 da Karakurum'a varmış, Kuyuk'un seçiminde ve taç giymesinde bulunmuş, Kasımda dönüş yoluna çıkmış ve bir yıl sonra Lyon'da Papa'ya ulaşmıştır;
(2) Wilhelm von Rubruk'un «îtinerarium ad partes orientales» adlı eseri (lâtince metni Beazley yayınlamıştır, almancaya tercümesi Her'bst tarafından yapılmıştır, bibliyografyaya bk.); Rubruk
Fransa kiralı Saint-Louis'nin tavsiyenamesi ile 1252 Mayısında İstanbul'dan yola çıktı ve Aralık sonlarına doğru Mengü (Munke) Han'ın karargahna vardı ve onun peşinden 1253 Paskalyasına doğru
Karakurum'a gitti; seyahatinin gayesi Moğollar arasında misyonerlik yapmaktı, bu gayesine erişemedi ve 1254 yazında Mengü'nün emri üzerine geriye dönmeye mecbur kaldı ve Ağustos 1255'te kendi
manastırı olan Saint Jean d'Acre manastırına vardı.
Her iki eser, iki iyi çağdaş müşahidin kendi gözleriyle gördüklerini objektif ve berrak olarak anlattıkları eserler olmak bakımından değerlidirler.
Bizim konumuz bakımından ikinci derecede önemli olan bir şey de Cengiz Han'ın Raşid al-Din'in kaydetmiş olduğu sözleri ile Kuyuk Han'ın ve Batu'nun gene orada gördüğümüz birer sözleridir. Cengiz Han'ın sözleri daha çok hayat hakkında hakimane ifadelerdir; bununla beraber. bunlar, Cengiz'in düşünüş tarzı ve karakterini biraz aydınlatmaktadır, ama bunların konumuz bakımından pek değeri yoktur. Kuyuk ve Batu'nun sözleri de her ne kadar oldukça genel mahiyette ise de, bunlardan birisi, Cengiz'in hemen ardından iş başına gelenler zamanında da hüküm süren bükülmez disiplini, diğeri de Yasaya uyulmanın ne kadar ciddiye alındığını gösterdiğinden buraya yazılmıştır..." [Kuyuk Han'ın sözlerinden kısa bir alıntı var]
EK 2: Karşılaştırmalı Eleştirel Analiz
Dilara Kahyaoğlu
A. Maddelerin Karşılaştırılması
Buraya aldığım "yasa"; güvenilir bir kaynaktan alınmış bir belgenin Türkçe çevirisidir. Bir çok sitede, üzerinde kalem oynatılmış, değiştirilmiş, kaynağı belirsiz dolayısıyla itibar edilmemesi gereken metinler dolaşmaktadır. Aşağıdaki örneklere bakalım.... Şuna da dikkat! Bir çok sitede yasa numaraları farklıdır, o nedenle içeriğe bakarak ilgili maddeleri bulmak gerekiyor.
Örnek1
Alinge'nin Yayımladığı Belge10. - Ebu Talib'in oğlu Ali'nin bütün ardgelenleri, bütün fakirler, Kur'an okuyucular, fakihler, hekimler, bilginler, rakipler ve tek başına inzivada yaşayanlar, müezzinler ve ölü yıkayıcılar vergi ve resimlerden muaftırlar.(orijinali budur)
Şüpheli Metin
9) Kuran’ı ezberlemiş olanlardan, fakihlerden, tabiblerden, ulemadan, hayatlarını ibadete adamış zahitlerden, müezzinlerden, ölüleri yıkayanlardan vergi alınmayacaktır.
https://www.wannart.com/bir-devre-damga-vuran-cengiz-hanin-yasalari/
Alevilik ve/veya Şiilikle ilgili görüldüğü için olacak, Ali'nin ardıllarının vergiden muaf olduğu noktası atılmış, yok edilmiş.
Örnek 2
Alinge'nin Yayımladığı Belge8. - Bir hayvan kesilirken bacakları bağlanmalı, karnı açılmalı ve ölünceye kadar kalbi elle sıkılmalıdır, bundan sonra onun eti yenebilir. Ama kim bir hayvanı Müslümanların usulünce keserse, o da aynı biçimde kesilmelidir.
Şüpheli Metin
7) Bir hayvanı kesmek isteyen, onun ayaklarını bağlayıp karnını yardıktan sonra kalbini el ile sıkarak öldürmelidir. Ancak bu tarzda öldürülen hayvanın eti yenilebilir.
https://www.wannart.com/bir-devre-damga-vuran-cengiz-hanin-yasalari/
Müslümanlara yapılan göndermenin ve yasaklamanın olduğu kısım atılmış ve belgenin orijinalliği bozulmuş.
Örnek 3
Alinge'nin Yayımladığı Belge4. - Kim kül veya su içine işerse ölümle cezalandırılır.
Şüpheli Metinden
https://www.wannart.com/bir-devre-damga-vuran-cengiz-hanin-yasalari
Burada külden bahsediliyor olması daha doğru. Ateşin kutsal olduğu bir halkın inanışına göre onu parçası olan kül de kutsaldı. Sadri Maksudi'nin internete dolaşan metninde bu kelime "küp" olarak belirtilmiş AMA kendi kitabının içinde "kül"dür. Demek ki siteye koyanlar tarafından metne müdahale edilmiş. (bkz. aşağıda)
İngilizce Wikipedia'da da sorun var. Yasalar birbirine karışmış ve 32 maddede özetlenmiş. Şunu hatırlatayım... Cengiz ve onunla bağlantılı yasalar üç tane. Bunlar:
1. Cengiz Yasası ("Yasa" derken bu kastediliyor. Arsal bunu "yasak" olarak telaffuz edildiğini yazmış)
2. Eski Tsaayin Biçik ("yargıçlar kitabı" anlamına gelir, yukarıda buna da yer verdim)
3. 1640 tarihli Oyrat-Moğol Kanunu (Yeni Tsaayin Biçik)
Bundan sonra yapılmış başka kanunlar da var ama onlar başka bir tarihsel süreçle ilgili olduğu için bağlam dışılar.
Örnekleri uzatmadan burada kesiyorum. Siz de diğer maddeleri karşılaştırarak inceleyebilirsiniz.
Sitesine -bu konuda veya değil- çeşitli metinler koyanlar, onun; kaynağı ve güvenilirliği konusunda araştırma yapmak zorundadırlar. Aksi durumda yanlış bilgilerin yayılmasına aracı oluyorlar.
Mesela: http://www.turktoresi.com/viewtopic.php?f=17&t=1029
B. Sadri Maksudi Arsal'ın Makalesinin karşılaştırılmalı olarak İncelenmesi
İnternette araştırma yaparken Sadri Maksudi Arsal'ın bir makalesini buldum.
→http://www.muharrembalci.com/hukukdunyasi/belgeler/347.pdf
Araştırdığım kelimeler, "kül" ve "küp" idi. Bendeki belgede "kül" olarak geçen kelime Arsal'ın makalesinde (adresini verdiğim link) "küp" olarak geçiyordu. Yalnız metnin orijinalliğinden kuşkulandım bir kere orijinal bir pdf değildi. Yeniden düzenlemişti. Ama dipnotların veriliş biçimi ve içeriği gerçekten de Sadri Maksudi Arsal'a ait olabilir izlenimi verdiği için bu sefer de kitabı aradım, buldum. Ve evet gerçekten de siteye konan makale, kitaptan alınmıştı ama bazı maddeleri tahrif edilmişti.
* Yukarıda örneğini verdiğim (A bölümü) şüpheli metin(ler)de Ebu Talip oğlu Ali ve ardıllarından söz edilmemiş olduğunu belirtmiştim ama Arsal'ın kitabında bu bölüm var. Yalnız bu kısımda da bir değişiklik var, aşağı yukarı aynı anlama da gelse belirtmeden geçmeyeyim.
age, s. 170 |
İnternetteki kaynak |
Neden menetmek yerine zemmetmek kullanıldı? |
*Son olarak; Arsal'ın kitabında Müslüman tarzı hayvan kesimine yasak getirildiğine dair bir bölüm yok. Arsal bu maddeleri Makrizi'den aldığını söylüyor. Bu durumda Memluk tarihi üzerine yazan Makrizi bu kısmı ya bilerek atladı veya Arsal bu kısmı Makrizi'de olmasına rağmen kendi kitabına almadı. Bu durumda yapılacak en doğru iş Makrizi'ye bakmak...
Karşılaştırılması amacıyla Arsal'ın kitabından aldığım "yasa" bölümlerinin görselleri aşağıdadır. bkz.
Kaynak: Türk Tarihi ve Hukuk, Sadri Maksudi Arsal, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1947, s.169-175
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder