Sanatçı
Gustave Doré
1832-83
Gustave Doré
1832-83
Hırsızların Cezalandırılması, Sekizinci Daire... En ağır suçluların olduğu sondan bir önceki daire bu. Sekizinci dairede kadın tellalları, din sömürücüleri, rüşvet yiyenler, hileciler, hırsızlar, ikiyüzlüler, bölücüler, simyacılar, kalpazanlar cezalandırılır Dante'ye göre. Dante'nin İlahi Komedyası'nın "İnferno" bölümü için sanatçının hazırladığı bir oyma baskı, 1861 Bibliothèque Nationale, Paris
Gustave Doré, 19. Yüzyılın çok sayıda eser varmış en başarılı kitap ressamlarından biridir. Çoşkun ve yadırgatıcı imgelemiyle yarattığı uçsuz bucaksız düşsel sahneler, romantik akademisyenlerce yaygın bir biçimde taklit edilmiştir. Yaklaşık 40 oyma ustasının yardımıyla 90'ı aşkın kitap resimlemiştir.
AnaBritannica, c. 37, s. 437
Dante Alighieri: Şiir tarihinde bir benzeri olmayan Divina commedia’nın (İlahi Komedya) yazarı Dante Alighieri (1265-1321) Floransa’da orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Asıl adı Durante’dir. Babası Alighiero di Bellincione’nin büyük dedesi Cacciaguida, Haçlı Seferlerine katılarak soyluluk sanı elde etmiş, ancak çarpışmalar sırasında ölmüştü (1147). Cacciaguida, karısının ailesinin soyadını kullanır. İlkin Alaghieri ya da Aldighieri olan bu ad daha sonra Alighieri’ye dönüşür.
Küçük yaşta annesi (Bella) ölen, 1277’de Gemma Donati ile evlilik sözü kesilen (nikâh 1285’te kıyılır) Dante’nin bu evlilikten Giovanni, Jacopo ve Pietro adında üç erkek, Antonia ve Beatrice adında iki kız çocuğu olur (kimi kaynaklara göre kız çocuğu tektir, Antonia rahibe olunca Beatrice adını almıştır). Dante gençlik yıllarında dönemin öbür gençleri gibi dilbilgisi, mantık, sözbilim (retorik) öğrendi, yazarlarla, dönemin ünlü düşün adamlarıyla dostluklar kurdu. Brunetto Latini ile Guido Guinzelli, Dante’nin ilk ustaları oldu. Dante, sürgünde kaldığı Fransa’dan 1266’da Floransa’ya dönen ve 1294’te burada ölen şair Brunetto Latini’den hem dilbilgisi, hem de kişinin dünyada iz bırakması için yapıt üretmesi gerektiğini öğrendi. Bologna’lı şair Guido Guinzelli ise Dante’ye duygularını dizelere dönüştürme sanatının kurallarını öğretti. Dönemin önemli şairlerinden Guido Cavalcanti yetişkinlik çağının en yakın dostu oldu. Dönemin en önemli resim ustası Giotto ile de dostluk kuran Dante, Bologna ve Padova üniversitelerine de gitti. Latin şiirini, bu arada Vergilius ile Ovidius’un yapıtını inceledi, felsefe öğrendi. Vergilius ile Aristoteles’ten etkilendiği gibi, dinbilimci Aquino’lu San Tommaso’nun (1225-1274) görüşlerini de benimsedi.
Cehennem (lnferno): İlahi Komedya’nın ilk bölümünü oluşturan Cehennem’i Dante’nin 1308 yılında tamamladığı sanılıyor. Cehennem 34 kanto içerir. Bu kantoların toplam dize sayısı 4720’dir. Dante bu yolculuk boyunca 112 ünlü kişiyle karşılaşır.
Papa’nın jübile yılı ilan ettiği 1300 yılı Paskalyasında 7 Nisan Perşembeyi 8 Nisan Cumaya bağlayan gece “yaşam yolumuzun ortasında” Dante (günahkârlık ortamını simgeleyen) “karanlık bir ormanda” yolunu şaşırır. Cuma sabahı gün ağarırken bir tepenin eteğinde (insan aklını simgeleyen) Vergilius ile karşılaşır. Dante'nin yardımına koşan Vergilius, kötülüklerden arınmak için onu öteki dünyanın üç bölümünü gezmeye çağırır. Dante ile Vergilus’un o gece başlayan Cehennem gezisi 9 Nisan Cumartesi gecesi sona erer. 10 Nisan Pazar günü, birlikte Araf’a ulaşırlar.
Dante’nin tasarladığı Cehennem, dibine doğru inildikçe daralan bir çukurdur. Bu çukur iç içe dokuz daireden (kattan) oluşur. Dairelerin her birinde ayrı bir günah işlemiş olanlar cezalandırılır. Aşağıya doğru inildikçe ceza ağırlaşır. Cezayı veren Tanrı değildir. İnsanlar Araf’a, Cennet’e gidebilecekken, yaşarken yaptıkları yanlış seçimler sonucunda Cehennem’e gitmişlerdir. Çarpıldıkları cezayı, yeryüzünde sürdükleri yaşamla kendileri belirlemiştir. Cezanın ağırlığı, işlenen günahın ağırlığı ile orantılıdır.
Cehennem, İsa’nın yaşamış olduğu kutsal Kudüs kentinin altına rastlar. Cehennem’in giriş bölümünde “kötülük de iyilik de yapmadan yaşamış olanların ruhları” vardır. Cehennem’in ilk akarsuyu Akheron da buranın sınırındadır. Daha sonra Cehennem’in ilk dairesi Limbus gelir. Limbus’taki ruhlar dürüst yaşam sürmüş, ancak çoğu Hıristiyanlıktan önce yaşadığı için “vaftizden yoksun kalmış”, vaftiz olmadan ölmüş ruhlardır. Daha sonra asıl Cehennem denilen bölüm başlar. İkinci dairede şehvet düşkünleri, üçüncü dairede oburlar, dördüncü dairede cimriler, savurganlar, beşinci dairede öfkeliler cezalandırılır. Beşinci daire ile altıncı daireyi “ağır suçluların bulunduğu”, içinde “sonsuza dek ateş yanacak olan” Dite kenti ayırır. Altıncı dairede sapkınlar, yedinci dairede başkalarına, kendilerine, Tanrı’ya saldırıda bulunanlar, sekizinci dairede kadın tellalları, din sömürücüleri, rüşvet yiyenler, hileciler, hırsızlar, ikiyüzlüler, bölücüler, simyacılar, kalpazanlar cezalandırılır. Dokuzuncu dairede akrabalarına, vatanlarına, konuklarına, kendilerine iyilik yapanlara ihanet edenler bulunur. Cehennem’den çıkmadan önce Vergilius ile Dante kötülüklerin simgesi Lucifer’i yarı beline dek buzlara gömülü olarak görürler.
Vergilius ile Dante’nin Cehennem yolculukları boyunca karşılaştıkları kişiler arasında filozoflar, şairler, politikacılar, din adamları, kraliçeler, ünlü kadınlar, papalar, kardinaller, imparatorlar, Floransa’nın ünlü kişileri yer alır. Bu kişilerin her biri, günahı ile orantılı olarak ceza çeker. Cehennem’in alt dairelerine doğru inildikçe ceza artar.
Cehennem boyunca Vergilius’un konuşmaları hem sözcük, hem de dize olarak Dante’ninkilerin yaklaşık iki katıdır. Vergilius ile Dante sık sık ama oldukça kısa konuşurlar. Buna karşılık Araf’taki konuşmalar hem daha uzun hem de bilgilendiricidir. Araf’ta, ruhlar da Cehennem’deki ruhlara oranla daha fazla konuşur.
Cehennem, İlahi Komedya’nın en çarpıcı bölümüdür. Günümüzün sinema sanatını çağrıştıran olağanüstü bir görüntü zenginliğiyle anlatılan ortam, sanki yedi yüz yıl sonra yaşanacak şiddet olaylarının da haberciliğini yapar. Cehennem’in son kantosunda yer alan, “altı gözüyle birlikte ağlayan, üç çenesine gözyaşları ile kanlı salyalar akan, her ağzında dişleriyle bir günahkâr öğüten” yarı beline dek buzlara gömülü Lucifer “aynı anda üç günahkâra birden işkence” yapan bir “değirmendir”. Nazilerin, toplama kamplarında insanları “öğüttükleri” gaz odalarını, Dante’nin düş gücünün tasarladığı değirmenin günümüzdeki uzantısı saymak yanlış sayılmamalı.
Her ağızda dişler bir günahkâr öğütüyordu
bir değirmen gibi, böylece aynı anda
üç günahkâr birden işkence görüyordu.
Cehennem XXXIV(55)
İlahi Komedya, Dante, Çeviren Rekin Teksoy, Oğlak Yayınları, Giriş Bölümü (Teksoy).
bkz.
Dante'nin Dünyası, en güzel kaynaklardan biri http://www.worldofdante.org/gallery_dore.html
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder