Tarihçilerin ve çeşitli yazarların zenginleştirici, tartışmaya, düşünmeye olanak veren; eski, yeni yazılarına ve belgelere yer verilecektir.
24 Ağustos 2017 Perşembe
19 Ağustos 2017 Cumartesi
"İçsavaş Tanrı’nın armağanıdır!"
"Hiçbir şey ummuyorum, (Δεν ελπίζω τίποτε,)
hiçbir şeyden korkmuyorum, (Δεν φοβούμαι τίποτε,)
özgürüm. (Είμαι λεύτερος.)"
hiçbir şeyden korkmuyorum, (Δεν φοβούμαι τίποτε,)
özgürüm. (Είμαι λεύτερος.)"
Madrid, uçaklar tarafından bombalanırken. 1936 http://www.3djuegos.com/foros/tema/42176781/0/el-asedio-de-madrid-1936-39/ |
….
Otomobile atladım. Heyecanımı zor tutuyordum. Biliyordum
ki kurtuluş yoktu. Bugün, güneş yine
parlak, gökyüzü tertemizdi.. Uçaklar çalışacaktı ve ben
dünyanın en güzel süslerinden birinin kül olduğunu görecektim. Faşist hatları dün
yer değiştirmiş. Madrid’e daha çok yaklaşmış, Caravanchel mahallesine girmişlerdi.
Çember gitgide daralıyor, Franco’nun sıcak soluğu Madrid’in boğazında
buğulanıyordu.
18 Ağustos 2017 Cuma
Velázquez'in Nedimeleri
Sanatçı: Diego RodriguezdaSilvay Velázquez
Eseri: Las Meninas (1656), Madrid, PradoMüzesi.
Théophile Gautier, Velâzquez'in Las Meninas'ını ilk kez gördüğünde, kendini "tablo nerede?" diye haykırmaktan alıkoyamamıştır.
İlk bakışta, tablo basit bir konuyu işlemektedir. Kralın beş yaşındaki kızı infante Margarita, nedimeleri (lasmeninas) ve soytarılarıyla çevrelenmiş olarak tablonun ortasındadır. En dip tarafta, saray nazırının silueti görülmektedir, ama biraz daha yakından ve daha dikkatle bakılınca, tabloda başka kişilerin de olduğu fark edilmektedir.
Eseri: Las Meninas (1656), Madrid, PradoMüzesi.
Théophile Gautier, Velâzquez'in Las Meninas'ını ilk kez gördüğünde, kendini "tablo nerede?" diye haykırmaktan alıkoyamamıştır.
İlk bakışta, tablo basit bir konuyu işlemektedir. Kralın beş yaşındaki kızı infante Margarita, nedimeleri (lasmeninas) ve soytarılarıyla çevrelenmiş olarak tablonun ortasındadır. En dip tarafta, saray nazırının silueti görülmektedir, ama biraz daha yakından ve daha dikkatle bakılınca, tabloda başka kişilerin de olduğu fark edilmektedir.
16 Ağustos 2017 Çarşamba
"No Pasaran"
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/8/8f/%C2%A1No_pasar%C3%A1n%21_Madrid.jpg |
Dolores İbarruri "La Pasionaria" (tutku çiçeği) takma adıyla da anılır. http://www.mve2gm.es/paises/bando-aliado/u-r-s-s-/personalidades/ |
Verdun'de Almanlara karşı I. Dünya Savaşının direniş çağrısı olan "Geçemeyecekler!" sözünün İspanyolcası, İbarruri'nin bu konuşmasından sonra bütün ülkelerin antifaşistlerinin direniş simgesi haline geldi.
Etiketler:
1936,
antifaşist,
Avrupa Tarihi,
Belge-Kaynak,
Faşizm-Nazizm,
Franco,
Görsel Kaynak,
Halk Cephesi,
İspanya İç Savaşı,
No Pasaran,
Yakınçağ
12 Ağustos 2017 Cumartesi
Çocuklara Faşist Propagandanın Bir Yolu: Oyun
Milano 1936-37
Faşist propagandanın bir yolu da çocuklara resimli kitaplar hazırlamaktı.
Bu örnekte görüldüğü gibi,
Habeşistan'ın işgali, propaganda amacıyla; oyun/okuma/yarışma kitabı olarak tasarlanmış.
|
Etiketler:
Eğitim-Pedagoji,
Habeşistan,
II. Dünya Savaşı,
İdeoloji-Propaganda,
İtalya,
Yakınçağ
"İnan, İtaat et, Savaş"
"Credere, obbedire, combattere" / "İnan, İtaat et, Savaş" / "Believe, obey, fight"
|
http://settimanale.tempi.it/credere-obbedire-combattere |
Etiketler:
"Believe,
"Credere,
"İnan,
Belge-Kaynak,
combattere",
II. Dünya Savaşı,
İdeoloji-Propaganda,
İtaat et,
obbedire,
obey,
Savaş",
Yakınçağ
11 Ağustos 2017 Cuma
"Faşist Otoriteye İtaat ve İman Görevi"
Mussolini, 1929'da Devlet Özel Savunma Mahkemesi üyelerini kabul etti. Özel Mahkeme, silahlı kuvvetler ve Faşist milis memurlarından oluşuyordu. http://dizionaripiu.zanichelli.it/storiadigitale/p/voce/4293/mussolini-benito#!prettyPhoto |
"Faşist iktidar yerleşip, kendi devletini kurmaya başladığında, daha siyasal partiler
kapatılmadan, La Giustiza, Corriera della Sera gibi gazeteler kapatıldı veya kaba kuvvetle ele geçirildi. 31 Aralık
1925 tarihli yasayla, Sindacato Naziollale
Fascista del Giornalisti (Gazeteciler Faşist
Sendikası) kuruldu ve bu sendika üyesi olmayanların gazetecilik hakkı
ellerinden alındı. Böylece, özgür haber
dolaşımı ve halkın gerçekleri öğrenme hakkı önlendi.
Benito Mussolini (1883-1945)
Evet, evet, evet.... Ve Mussoli'nin başı. 1934 seçimlerinden önce Roma'da Palazzo Braschi'nin ön cephesi https://timeline.com/these-photos-show-what-everyday-life-under-fascism-looked-like-72944c31f5ce Braschi Sarayı. İtalyan faşist döneminde, Benito Mussoli'nin merkezi olarak kullanıldı, diktatörün dev heykeliyle süslendi. Savaştan sonra, 300 mülteci aileye ev sahipliği yaptı ve içerideki freskoların birçoğu ısınmak için yakılan ateşten çıkan yangınla ciddi hasar gördü. 1949'da sivil otoriteye devredildi, 1952'de kapsamlı bir restorasyondan sonra, müzeye dönüştürüldü. https://en.wikipedia.org/wiki/Palazzo_Braschi |
4 Ağustos 2017 Cuma
Postmodern Anlatılar ve Tarih
Alan Munslov
Tarihe dair (objektif ampirist bir uğraşın kaydı olmaktan çok oluşturulmuş bir anlatı olarak) yapısökümcü görüş, yüzyıl sonu yaygın postmodern entelektüel bağlamın bir sonucudur.{21} Bu bağlam, Fransız kültür eleştirmeni Jean-François Lyotard’ın, 1984 yılında yayımlanan son derece etkili The Postmodern Condition [Post-modern Durum] adlı kitabında tanımladığı, bilimsel bilgiyi edinmekle anlatının işleyişi arasındaki sıkıntılı ilişki üzerine odaklanan bir bağlamdır. Anlatıyı tanımlayan Lyotard, anlatının kültürel formasyon ve aktarımın karakteristik ve özsel özelliği olduğunu ileri sürmüştür.{22} Lyotard anlatının iktidar kullanımıyla ilişkili olduğu konusunda Foucault’yla hemfikirdir. Lyotard’a göre, toplumsal olarak benimsenmiş belli bir dizi kural ve pratiğe göre yapılanan kendini meşrulaştırma türü, konuşmacının ya da yazarın o toplum içindeki otoritesini kurar ve o toplumun öz kimliğinin karşılıklı olarak pekiştirilmesi işlevini görür.{23} Batılı bir kültürel pratik olarak tarih, öz kimliğimizin yitiminin tehdidi altındadır. Bu arada, kendilerince sağduyulu, bilimden esinlenen, nesnel ampirist paradigmalarına ilişkin gerçekçi inançlarına saplanıp kalmış tarihçiler (deliller, toplumsal teorileştirme ya da sadece önyargı gibi teknik sorunların bu bilgiye erişmeyi engellediğini fark etseler bile) doğru tarihsel bilgilerinin izini sürerken “kırılmalar" olarak gördükleri şeye katlanırlar.
Tarihe dair (objektif ampirist bir uğraşın kaydı olmaktan çok oluşturulmuş bir anlatı olarak) yapısökümcü görüş, yüzyıl sonu yaygın postmodern entelektüel bağlamın bir sonucudur.{21} Bu bağlam, Fransız kültür eleştirmeni Jean-François Lyotard’ın, 1984 yılında yayımlanan son derece etkili The Postmodern Condition [Post-modern Durum] adlı kitabında tanımladığı, bilimsel bilgiyi edinmekle anlatının işleyişi arasındaki sıkıntılı ilişki üzerine odaklanan bir bağlamdır. Anlatıyı tanımlayan Lyotard, anlatının kültürel formasyon ve aktarımın karakteristik ve özsel özelliği olduğunu ileri sürmüştür.{22} Lyotard anlatının iktidar kullanımıyla ilişkili olduğu konusunda Foucault’yla hemfikirdir. Lyotard’a göre, toplumsal olarak benimsenmiş belli bir dizi kural ve pratiğe göre yapılanan kendini meşrulaştırma türü, konuşmacının ya da yazarın o toplum içindeki otoritesini kurar ve o toplumun öz kimliğinin karşılıklı olarak pekiştirilmesi işlevini görür.{23} Batılı bir kültürel pratik olarak tarih, öz kimliğimizin yitiminin tehdidi altındadır. Bu arada, kendilerince sağduyulu, bilimden esinlenen, nesnel ampirist paradigmalarına ilişkin gerçekçi inançlarına saplanıp kalmış tarihçiler (deliller, toplumsal teorileştirme ya da sadece önyargı gibi teknik sorunların bu bilgiye erişmeyi engellediğini fark etseler bile) doğru tarihsel bilgilerinin izini sürerken “kırılmalar" olarak gördükleri şeye katlanırlar.
Munslov'ın Küçük Sözlüğü
Alan Munslov
A priori bilgi: Deneyden bağımsız bilgiyi varsayan popüler bir felsefi terim.
Argüman: Bir öncüller dizisi ve bu diziden çıkarılan sonuç. Eğer sonuç öncül(ler)den ya tümdengelimsel ya da tümevarımsal olarak çıkarılmışsa bir argümanın (doğru olup olmamasından bağımsız olarak) geçerli olduğu söylenir.
Metrik-tarih [Cliometrics]: Yorumu kolaylaştırmak için matematiğin ve istatistiğin geçmişe ait verilere uygulanması. 1960’larda, özellikle ekonomik tarihte popüler olmakla birlikte 1990’larda önemini yitirmiştir.
A priori bilgi: Deneyden bağımsız bilgiyi varsayan popüler bir felsefi terim.
Argüman: Bir öncüller dizisi ve bu diziden çıkarılan sonuç. Eğer sonuç öncül(ler)den ya tümdengelimsel ya da tümevarımsal olarak çıkarılmışsa bir argümanın (doğru olup olmamasından bağımsız olarak) geçerli olduğu söylenir.
Metrik-tarih [Cliometrics]: Yorumu kolaylaştırmak için matematiğin ve istatistiğin geçmişe ait verilere uygulanması. 1960’larda, özellikle ekonomik tarihte popüler olmakla birlikte 1990’larda önemini yitirmiştir.
3 Ağustos 2017 Perşembe
Tarihin Doğasına İlişkin Bazı Temel Sorular
Alan Munslov
TARİHE YAKLAŞIM
Amacım bugün tarih içindeki merkezi bir tartışmayı, yani bir disiplin olarak tarihin anlatı formuyla geçmişin içeriğini tam olarak ne oranda kapsayabileceği ve temsil edebileceği tartışmasını ele almaktır. Daha açıkçası, anlatısal ya da edebi yapıdaki tarih metni tarihsel açıklama için ne kadar yeterli bir araçtır ve yanıtımızdan çıkarabileceğimiz ipuçları nelerdir? Artık tarihçiler, tarih felsefecileri ve anlatıyla ilgili başkaları için tarafsız tarihçilerin uyguladığı anlamda tarihsel gerçeklik ve yöntemsel objektiflik gibi eski modernist kesinliklerin meydan okunan ilkeler haline geldiği bir postmodern çağda yaşadığımızı iddia etmek sıradan bir durumdur. Bugün çok az sayıda tarihçi geçmiş hakkında doğruyu/ hakikati yazdığını ileri sürecektir. Yazılı tarih, biz tarihçilerin şimdi ve burada bir yer işgal etmekle kalmayıp geçmiş ve geçmişin izleri arasındaki ilişkiyi ve bu izlerden anlam çıkarma biçimlerimizi nasıl gördüğümüze bağlı olarak konumlar da aldığımız ölçüde çağdaştır ya da şimdiki zamana göre yönünü bu ölçüye göre belirler. Bu kitaba Tarihin Yapısökümü adı verildi, çünkü kitabın eksenini tarihin en temel düzeyde yeniden değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin inancım oluşturuyor.
TARİHE YAKLAŞIM
Amacım bugün tarih içindeki merkezi bir tartışmayı, yani bir disiplin olarak tarihin anlatı formuyla geçmişin içeriğini tam olarak ne oranda kapsayabileceği ve temsil edebileceği tartışmasını ele almaktır. Daha açıkçası, anlatısal ya da edebi yapıdaki tarih metni tarihsel açıklama için ne kadar yeterli bir araçtır ve yanıtımızdan çıkarabileceğimiz ipuçları nelerdir? Artık tarihçiler, tarih felsefecileri ve anlatıyla ilgili başkaları için tarafsız tarihçilerin uyguladığı anlamda tarihsel gerçeklik ve yöntemsel objektiflik gibi eski modernist kesinliklerin meydan okunan ilkeler haline geldiği bir postmodern çağda yaşadığımızı iddia etmek sıradan bir durumdur. Bugün çok az sayıda tarihçi geçmiş hakkında doğruyu/ hakikati yazdığını ileri sürecektir. Yazılı tarih, biz tarihçilerin şimdi ve burada bir yer işgal etmekle kalmayıp geçmiş ve geçmişin izleri arasındaki ilişkiyi ve bu izlerden anlam çıkarma biçimlerimizi nasıl gördüğümüze bağlı olarak konumlar da aldığımız ölçüde çağdaştır ya da şimdiki zamana göre yönünü bu ölçüye göre belirler. Bu kitaba Tarihin Yapısökümü adı verildi, çünkü kitabın eksenini tarihin en temel düzeyde yeniden değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin inancım oluşturuyor.
1 Ağustos 2017 Salı
Zulüm Umranın Harap Olduğunu Haber Verir
Malum olsun ki,
malları bakımından halka tecavüz etmek, bu malların elde edilmesi ve
kazanılması hususunda onların heveslerini ve şevklerini yok eder. Çünkü bu takdirde,
neticede ve eninde sonunda söz konusu malların yağma yoluyla ellerinden alınacağına
kani olurlar. Mal kazanma ve edinme hevesleri gidince, artık bu maksatla çalışmaya
elleri varmaz olur. Mal ve servet kazanma yolunda çalışmaktan halkın geri
durması, bu hususta kendilerine (ve mallarına) yönelen tecavüz miktarınca ve nispetinde
olur. Tecavüz, maişet yollarının tümüne şamil olacak derecede çok olursa, kazançtan
geri durma öyle olur. Çünkü zulüm ve tecavüz bütün mesleklere dahil olduğu için
hevesleri tamamen ortadan kaldırır. Şayet
tecavüz az ise, kazançtan geri durmak da o nispette olur. Umran*ın mükemmelliği, çarşı pazarın hareketliliği, halkın akşam
sabah gide gele kazanç ve menfaatleri için çalışıp çabalamalarına bağlıdır.
Halk, maişellerini temin etmekten geri durup mal kazanmaktan el etek çekti mi,
umrandaki pazarlar durgunlaşır, ahval perişan olur, halk bu ülkenin dışındaki
yerlere dağılır, rızkını bu sahanın haricinde arar. Bu yüzden o bölgede ikamet
edenler seyrekleşir, nüfus azalır o diyar ıssız hale gelir, şehirleri harap
olur, sultanın ve devletin halinin bozulmasiyle yerleşme merkezleri bozulur.
Çünkü sultanın ve devletin hali, umranın bir
suretidir. Umranın maddesinin (ve iktisadi bünyesin in) bozulmasiyle zaruri olarak
sureti de bozulur. (Umran, devletin maddesi matter, devlet ise sureti,
formudur.
Bünye dağılınca,
zaruri olarak şekil de dağılır).
Etiketler:
adalet,
Adalet Çemberi,
devlet,
Hakkaniyet Çemberi,
İbni Haldun,
Mukaddime,
Siyaset-Sosyoloji,
siyasetname,
umran
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)