23 Kasım 2015 Pazartesi

Siperlerde Hayat: Birinci Dünya Savaşı

                                              

Dışarıda, (…) iki yanımda çamurlu buzlu paketleri sallıyorum. Bu üzüntü veriyor. (…) Benim siperime gelince iğrenç bir çamur deryası. Çamur her tarafa yayılmış, diz boyu balçık kirli suyu takip ediyor.
Beni birinci hattan ayıran 50 metrelik çamuru geçmek için girişimde bulunuyorum… Temizlikten mi bahsediyorsunuz? Hiç kimse burada kalmak istemiyor. Çamur ve ceset. Evet, ceset. Duvarların dibine gömdüğümüz sonbahar savaşının eski ölülerinin bazı kısımları gözüküyor.
Canımız çıkıyor artık bunu kaldıramayacağız. Kahve yok. Yolda devriliyoruz. Ve Martin ekmek çantasıyla birlikte su dolu çukura düştü. (…)
Protesto etmiyorlar. (…) Karavanalarını [asker yemeği] dolduruyorlar sessiz bir şekilde; kaynamış etleri, patatesleri soğuk yemekleri, sudan ve çamurdan korunmak için ayağa kalkarak yiyorlar. Elleri balçıklı, dokundukları ekmek dişlerinin altında gıcırdıyor.

Paul Tuffrau, Savaşçının Karnesi, Fransızların Ölüm ve Yaşamı 1914-1918

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder