Ergün Aybars
Mahkemeler
idam yetkisine sahip olup, kararları temyiz edilemez ve gerekirse anında
uygulanırdı. Bu yüzden, mahkemeleri terör mahkemelerine benzetenler oldu. Sovyet
Devrimi sırasında çalışan Çeka’lara [Çeka: Sovyet Gizli Polisi] benzetenler de
vardı. Onlara göre İstiklâl Mahkemeleri yalnız asmak demekti...
İstiklâl
Mahkemeleri’nde [1920-1922 yıllarında] 1.054 kişi (bu sayı elde edilen en az
uygulamayı göstermektedir; idam sayısı tahminen 1.450-1.500 olabilir) asıldı.
2.827 kişinin idamları askerden yeniden kaçmaları halinde uygulanmak üzere
şartlı olarak affedildi. 243 gıyaben idam, 1.786 kalebentlik ve kürek cezası
verildi. 11.744 kişi beraat etti. 41.768 kişiye ise genellikle dayak cezası
olmak üzere çeşitli hafif cezalar verildi. Mahkemeler için idam cezası en son
çare idi. Ancak ıslah olmayacaklarına kanaat getirilen asker kaçakları ile
vatan hainlerine uygulanıyordu. Hatta bazı mahkemeler çok az idam cezası verdikleri
için eleştirilmişlerdi.
[kalebentlik:
Osmanlı döneminde uygulanan bir cezadır. Suçlu
bulunan kişi bir kaleye gönderilir ve gönderildiği kaleden çıkamaz.]
İstiklâl Mahkemeleri, 2. baskı (İstanbul, 1997).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder