23 Aralık 2015 Çarşamba

Bir Rüyam Var (I HAVE A DREAM)


Amerika’da siyahların ikinci sınıf vatandaş sayılmaktan kurtulmasında önemli rol oynayan Martin Luther King, 28 ağustos 1963’te, zihinlere daha sonraları “bir rüyam var” adıyla kazınacak olan tarihî bir konuşma yaptı. “bir rüyam var” dedi, inandı, neredeyse herkesin gerçekleşmesine imkânsız gözüyle baktığı rüyasını gerçekleştirdi. Büyük başarılara imza atanlar, büyük rüyaları olanlardı. King’in başarısı da, rüyasının büyüklüğünde gizliydi

Lyndon Johnson ve Robert Kennedy; Yurttaş Hakları Liderleriyle. 22  Haziran  1963
https://en.wikipedia.org/wiki/Martin_Luther_King,_Jr.

Martin Luther KingTennessee eyaletinin Memphis kentinde 4 Nisan 1968'de bir suikast sonucu öldürüldü. Resimde Martin Luther King'in yanında görünen Robert Kennedy ise 6 Haziran 1968'de  Los Angeles'ta öldürüldü.  Martin Luther'in öldürülmesinden sadece iki ay sonra...
 Bu resimde olmayan Başkan John Fitzgerald Kennedy ise daha önce öldürülmüştü: 22 Kasım 1963 günü Dallas'ta. 

BİR RÜYAM VAR

Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu ânın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir rüyam var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu.

Bir rüyam var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. “şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır.”

Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlâtlarıyla eski köle sahiplerinin evlâtları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.

Bir rüyam var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.

Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar. 

Bugün bir rüyam var benim. 

Bir rüyam var. Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep müdahale etme ve izin vermeme yönünde sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek. 
Bugün bir rüyam var benim. 

Bir rüyam var. Gün gelecek, bütün vadiler yükselip bütün tepeler ve dağlar alçalacak, engebeli yerler düzlük yapılıp, girintilerle çıkıntılar düzleşecek ve Allah’ın şanı yeryüzüne inecek, bütün canlar hep birlikte görecek onu. 

Bizim umudumuzdur bu. Güneye dönüşümde içimde taşıyacağım inançtır. İşte bu inanç sayesinde umutsuzluk dağını yontup bir umut anıtı yaratacağız. Ulusumuzu saran âhenksiz bağırtıları, bu inanç sayesinde güzel bir kardeşlik senfonisine dönüştüreceğiz. Bu inanç sayesinde bir gün özgür olacağımızı bilerek hep beraber çalışacak, hep beraber dua edecek, hep beraber mücadele edecek, hep beraber hapse düşecek, özgürlük için hep beraber ayağa kalkacağız. 

İşte o gün yüce Allah’ın bütün kulları, yepyeni bir anlamla söyleyecekler bu ilâhîyi: 

benim ülkem, senin ülken 

özgürlüğün güzel yurdu, 

işte söylüyorum sana: 

atalarımın öldüğü toprak burası, 

şehitlerin gururu olan toprak, 

her bir dağın yamacından, 

özgürlük yankılanacak. 

Ve eğer büyük bir ulus olacaksa Amerika, bunun gerçekleşmesi şarttır. Öyleyse New Hampshire’in dev tepelerinden yankılansın özgürlük. New York’un ulu dağlarından özgürlük yankılansın. . . . Her bir dağın yamacından yankılansın özgürlük. 

Özgürlüğün yankılanmasını sağladığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlüğün yankısını duyduğumuzda, o gün yakın demektir ve o gün Allah’ın bütün kulları, siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşup siyahların eski bir ilâhîsini söyleyecekler: 

sonunda özgürüz! Sonunda özgürüz! 

Şükürler olsun ya rabbim! 

Sonunda hepimiz özgürüz!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder