20 Aralık 2015 Pazar

Dr. Nazım

İttihat ve Terakkinin hep perde arkasında kalan, ama bütün yaşamsal eylemlerinde imzası olan komitacı. 1872 yılında Selanik'te doğdu. Annesi Ayşe Hanım, babası Hacı Abdullah efendidir. Sebataycı bir aile oldukları söylenir. Mahalle mektebi ve rüstiyeye devam etti. İstanbul askeri tıbbıye idadisine girdi. Askeri Tıbbiyeyi Şahane'ye (askeri tıp fakültesi) devam ederken İttihadi Osmani Cemiyeti’ne girdi. 

Örgütün Avrupa’da yayın yapmasının daha rahat olması nedeniyle seçilen bazı üyeler Avrupa’ya yollanıyordu. Nazım da Paris’e kaçtı. Burada Sorbonne Üniversitesi tıp fakültesine kaydoldu. Paris’te Ahmed Rıza ile birlikte Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti’ni (sonradan İttihat ve Terakki) kurdu. Başkanlıktan kaçındığı için cemiyetin başkanı Ahmed Rıza oldu. Örgütün yayın organı olan Meşveret'in ilk sayısını 1 Aralık 1895'te yayımladı.
Aynı yıl, fakülteden jinekolog doktor olarak mezun oldu. Paris hastanesinde göreve başladı. İkinci Abdülhamit'in 1896 yılında ittihat ve terakki örgütünün darbe yapacağına ilişkin istihbarat alması üzerine, Osmanlı hükümetinin baskılarıyla Paris hükümeti Doktor Nazım ve arkadaşlarını sınırdışı etti. Belçika'da eylemlerine devam eden örgüt, yine Abdülhamit'in ısrarlarıyla sınırdışı edilerek İsviçre'ye geçti. Burada, Tunalı Hilmi, Abdullah Cevdet gibi isimlerin de aralarında bulunduğu aydınları örgüte kazandırdıktan sonra, kaçak olarak Paris'e gitti. Osmanlı muhalefetinin ilk kongresi sayılan 4-9 şubat 1902 Paris Kongresi'nde Prens Sabahattinci grupla düşünsel ayrılığa düştü. Kongreden sonra, İngiliz desteğini savunan Sabahattinci grup partiden ayrıldı. Aynı tarihlerde İstanbul'da hakkındaki ilk idam kararı verildi.

Selanik’teki Harbiyeli subayları örgütlemek üzere Paris’ten Rum komitacıların yardımıyla Selanik'e geçti. Selanik’teki örgütlenme Paris'teki merkezden bağımsız bir hal almaya yüz tutunca sivil Paris ve askeri Selanik 27 Eylül 1907'de birleşme kararı aldı. Hürriyetin dağa çıkarak kazanılacağına kanaat getirildikten sonra İzmir'deki orduyu Selanik ordusuna katmak görevi Doktor Nazım'a düştü. Tütüncü Yakup Ağa kimliğiyle İzmir'de dükkân açtı. Makedonya'daki Enver Paşa harekatının ardından ikinci meşrutiyet ilan edildi. Doktor Nazım yeni kurulan hükümette, istememesine karşın bakan oldu. 31 Mart Ayaklanması sırasına örgütün genel sekreteriydi. Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın iktidar olmasıyla başlayan ittihatçı avı sırasında Yunanistan'da yakalandı (9 Kasım 1912). Babıali Baskını’nın ardından iktidara gelen İttihatçıların çabalarıyla serbest bırakıldı ve yurda döndü. Son ana kadar Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalması gerektiğini düşündü ve böyle olacağına inandı. 1918'de, Talat Paşa hükümetinde maarif nazırı oldu. Almanya'nın yenilmesinden sonra hükümet düştü. Doktor Nazım'ın savaşa devam etme teklifine karşın parti çekilme ve kendini feshetme kararı aldı. Anadolu'ya geçmek isteyen Doktor Nazım yurtdışına yollandı. 5 Temmuz 1919'da ikinci kez idama mahkûm edildi. 

Avrupa'da verimsiz olduğunu, Ankara'ya geçmek istediğini Mustafa Kemal'e birden çok kez yazdı. Yanıt alamadı. Devrimin katı kuralı işliyordu: devrimin önünü açan kadrolar, ne olursa olsun devrim öncesi döneme aittiler ve yeni dönemde yerleri yoktu. 1922'de Berlin’de Ermeniler tarafından düzenlenen suikasttan kurtuldu. Suikast olayından sonra Mustafa Kemal, Nazım'ın yurda girmesine izin verdi. İzmir'e yerleşen Doktor Nazım siyasetten elini eteğini çekti. Cumhuriyetin ilanından sonra da dışişleri bakanı, bacanağı Doktor Tevfik Rüştü Aras başta olma üzere eski ittihatçılarla görüşmeye deva etti. 1926 İzmir Suikasti’nin ardından tutuklandı. İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı. Hakkında, ittihatçılarla aynı evlerde bulunmaktan başka bir kanıt bulunamadı. Ama yine de üçüncü kez idama mahkum edildi. Uğur mumcu ve Falih Rıfkı Atay'a göre Doktor Nazım suçsuzdu. Osman Selim Kocahanoğlu ise kesin kanıtlara dayanmamakla birlikte, Doktor Nazım'ın suikasta bir yerinden bulaştığını söyler. 
Bu kez kaçamadı. Ve 26 ağustos 1926'da idam edildi.

1 yorum: