İttihat
ve Terakkinin hep perde arkasında kalan, ama bütün yaşamsal eylemlerinde
imzası olan komitacı.
1872 yılında Selanik'te doğdu. Annesi Ayşe Hanım, babası Hacı Abdullah
efendidir. Sebataycı bir
aile oldukları söylenir. Mahalle mektebi ve rüstiyeye devam etti. İstanbul
askeri tıbbıye idadisine girdi. Askeri Tıbbiyeyi Şahane'ye (askeri tıp
fakültesi) devam ederken İttihadi Osmani Cemiyeti’ne
girdi.
Örgütün Avrupa’da yayın yapmasının daha rahat olması nedeniyle seçilen
bazı üyeler Avrupa’ya yollanıyordu. Nazım da Paris’e kaçtı. Burada Sorbonne Üniversitesi tıp
fakültesine kaydoldu. Paris’te Ahmed Rıza ile birlikte Osmanlı
Terakki ve İttihat Cemiyeti’ni (sonradan İttihat ve Terakki)
kurdu. Başkanlıktan kaçındığı için cemiyetin başkanı Ahmed Rıza oldu. Örgütün
yayın organı olan Meşveret'in ilk sayısını 1 Aralık 1895'te yayımladı.
Aynı
yıl, fakülteden jinekolog doktor
olarak mezun oldu. Paris hastanesinde göreve başladı. İkinci Abdülhamit'in
1896 yılında ittihat ve terakki örgütünün darbe yapacağına ilişkin istihbarat alması
üzerine, Osmanlı hükümetinin baskılarıyla Paris hükümeti Doktor Nazım ve
arkadaşlarını sınırdışı etti. Belçika'da
eylemlerine devam eden örgüt, yine Abdülhamit'in ısrarlarıyla sınırdışı
edilerek İsviçre'ye
geçti. Burada, Tunalı Hilmi, Abdullah Cevdet gibi
isimlerin de aralarında bulunduğu aydınları örgüte kazandırdıktan sonra, kaçak
olarak Paris'e gitti. Osmanlı muhalefetinin ilk kongresi sayılan 4-9 şubat 1902 Paris Kongresi'nde Prens Sabahattinci grupla
düşünsel ayrılığa düştü. Kongreden sonra, İngiliz desteğini savunan Sabahattinci
grup partiden ayrıldı. Aynı tarihlerde İstanbul'da hakkındaki ilk idam kararı
verildi.
Selanik’teki Harbiyeli subayları örgütlemek üzere Paris’ten Rum
komitacıların yardımıyla Selanik'e geçti. Selanik’teki örgütlenme Paris'teki
merkezden bağımsız bir hal almaya yüz tutunca sivil Paris ve askeri Selanik 27
Eylül 1907'de birleşme kararı aldı. Hürriyetin dağa çıkarak
kazanılacağına kanaat getirildikten sonra İzmir'deki orduyu Selanik ordusuna
katmak görevi Doktor Nazım'a düştü. Tütüncü
Yakup Ağa kimliğiyle İzmir'de dükkân açtı. Makedonya'daki Enver Paşa harekatının
ardından ikinci meşrutiyet ilan edildi. Doktor Nazım yeni kurulan hükümette,
istememesine karşın bakan oldu. 31
Mart Ayaklanması sırasına örgütün genel sekreteriydi. Hürriyet
ve İtilaf Fırkası’nın iktidar olmasıyla başlayan ittihatçı avı sırasında Yunanistan'da
yakalandı (9 Kasım 1912). Babıali Baskını’nın
ardından iktidara gelen İttihatçıların çabalarıyla serbest bırakıldı ve yurda
döndü. Son ana kadar Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalması
gerektiğini düşündü ve böyle olacağına inandı. 1918'de, Talat Paşa hükümetinde
maarif nazırı oldu. Almanya'nın yenilmesinden sonra hükümet düştü. Doktor Nazım'ın
savaşa devam etme teklifine karşın parti çekilme ve kendini feshetme kararı
aldı. Anadolu'ya geçmek isteyen Doktor Nazım yurtdışına yollandı. 5 Temmuz
1919'da ikinci kez idama mahkûm edildi.
Avrupa'da verimsiz olduğunu, Ankara'ya
geçmek istediğini Mustafa
Kemal'e birden çok kez yazdı. Yanıt alamadı. Devrimin katı kuralı
işliyordu: devrimin önünü açan kadrolar, ne olursa olsun devrim öncesi döneme
aittiler ve yeni dönemde yerleri yoktu. 1922'de Berlin’de Ermeniler tarafından
düzenlenen suikasttan kurtuldu. Suikast olayından sonra Mustafa Kemal, Nazım'ın
yurda girmesine izin verdi. İzmir'e yerleşen Doktor Nazım siyasetten elini
eteğini çekti. Cumhuriyetin ilanından sonra da dışişleri bakanı, bacanağı Doktor Tevfik Rüştü
Aras başta olma üzere eski ittihatçılarla görüşmeye deva etti. 1926 İzmir Suikasti’nin ardından
tutuklandı. İstiklal
Mahkemesi'nde yargılandı. Hakkında, ittihatçılarla aynı evlerde bulunmaktan
başka bir kanıt bulunamadı. Ama yine de üçüncü kez idama mahkum edildi. Uğur mumcu ve Falih Rıfkı Atay'a
göre Doktor Nazım suçsuzdu. Osman Selim Kocahanoğlu ise
kesin kanıtlara dayanmamakla birlikte, Doktor Nazım'ın suikasta bir yerinden
bulaştığını söyler.
Bu kez kaçamadı. Ve 26 ağustos 1926'da idam edildi.
Aynı yıl, fakülteden jinekolog doktor olarak mezun oldu. Paris hastanesinde göreve başladı. İkinci Abdülhamit'in 1896 yılında ittihat ve terakki örgütünün darbe yapacağına ilişkin istihbarat alması üzerine, Osmanlı hükümetinin baskılarıyla Paris hükümeti Doktor Nazım ve arkadaşlarını sınırdışı etti. Belçika'da eylemlerine devam eden örgüt, yine Abdülhamit'in ısrarlarıyla sınırdışı edilerek İsviçre'ye geçti. Burada, Tunalı Hilmi, Abdullah Cevdet gibi isimlerin de aralarında bulunduğu aydınları örgüte kazandırdıktan sonra, kaçak olarak Paris'e gitti. Osmanlı muhalefetinin ilk kongresi sayılan 4-9 şubat 1902 Paris Kongresi'nde Prens Sabahattinci grupla düşünsel ayrılığa düştü. Kongreden sonra, İngiliz desteğini savunan Sabahattinci grup partiden ayrıldı. Aynı tarihlerde İstanbul'da hakkındaki ilk idam kararı verildi.
Ruhu şad mekanı cennet olsun inşallah
YanıtlaSil