|
Herzl, Basel'deki "Drei Könige" adlı otelin balkonunda. Bu fotoğraf 5.Siyonist Kongresi esnasında Ephraim Moses Lilien tarafından çekildi. https://tr.wikipedia.org/wiki/Theodor_Herzl |
1860’da Budapeşte’de doğan
Theodor Herzl, babasıyla Liberal Sinagog’a giden bir çocuktur. Geçliğine
Sionist fikirlerin farkında olsa da , annesi onu Yahudi Aydınlanma
fikirlerine göre yetiştirir. 1866’da Herzl, Pest’te Yahudi ilkokuluna
yazılır, daha sonra Realschule’ye gider ve 1878’de klasik liseden mezun olur.
Kız kardeşinin ölümünden sonra, aile üniversitede hukuk çalışmalarına
başladığı Viyana’ya taşınır.
1881’de Alman öğrenci birliğine katılır ama bazı
üyelerinin anti-semit fikirleri üzerine 1883’te bu birlikten ayrılır. 1884’te
hukuk doktorasını tamamlar, Viyana ve Salzburg’da mahkemelerde çalışmaya
başlar. Ancak kısa bir süre sonra, kendini yazı yazmaya adamaya karar verir
ve 1885’te bir dizi feuilletons ile felsefi hikayeler yayımlamaya başlar. Bu
dönemde Avusturya ve Almanya sahnelerinde oynanan bir çok oyun yazar ve
Avrupa’da sık sık seyahat eder. 1881’de evlenir ve üç çocuk sahibi olur.
1891’den 1895’e kadar
Herzl, Viyana Neue Freie Presse’nin Paris muhabiri
olarak görev yapar ve Dreyfus Davası'na şahit olur. Yahudi probleminin ancak
Yahudi anavatanında bir ülkenin kurulmasıyla çözülebileceğine ikna olan
Herzl, bu projesini tartışmak üzere üzere Baron Maurice de Hirsch ile
görüşmek ister. Herzl, bu planın aciliyeti konusunda Baron’u ikna
edemediğinde, görüşlerini altmış beş sayfalık bir makalede açıklar ve bunu
Rothschildlere gönderir. Bu çalışma 1896 Şubat’ında yayımlanan Yahudi Devlet
kitabının taslağını oluşturur. Bu eserini, 1902’de yayımlanan ütopya
çalışması Altneuland ( Eski-Yeni Toprak) takip eder. Herzl’in modern Yahudi
yaşamı tartışmaları özgün değildir, fikirlerinin bir çoğu Moses Hess ve Leon
Pinsker gibi daha önceki Sionist düşünürler tarafından öne sürülmüştür. Ancak
Herzl’in Yahudi devlet konusundaki en büyük başarısı bu konuyu en üst
düzeydeki diplomatik ve politik çevrelere taşıması olmuştur.
Planının önemine inanan Herzl, Yahudi anavatanını kurulmasının Yahudi varoluşunu
tamamen dönüştüreceğine dikkat çeker. 1895’te günlüğündeki ilk yazı, bu
inancının yoğunluğu yansıtır:
"Uzun bir süredir çok önemli ve büyük bir görevle uğraşmaktayım. Bugün, bu
fikri gerçekleştirebileceğimi henüz söyleyemem. Bu adeta devasa bir rüya...
Neleri doğuracağını tahmin etmek daha mümkün değil. Ama tecrübelerim, henüz
bir hayal bile olsa, bunun muhteşem bir şey olduğunu ve bunları yazmam
gerektiğini söylüyor. İnsanlık için bir anı olmazsa bile daha sonraki
yıllarda kendi zevkim ve derin düşüncelerim için... Ve belki de bu
olasılıkların arasında bir şey için: Edebiyatın zenginleşmesi için. Romantizm
bir gerçekliğe dönüşmezse, en azından gerçekler romantizme dönüşebilir.
Başlık: Vaat edilmiş Topraklar!" (Hertzberg’de, 1969, 204).
Yahudi Devlet’in girişinde Herzl, bir Yahudi anavatanı bulma harekatının
basit bir ütopik teori olmadığını, Yahudiler’in çok kötü koşullarda
çektikleri sıkıntı ve yaşadıkları baskıları sonucunda doğan gerçekçi bir
teklif olduğunu öne sürer. Bunu tek bir Yahudi’nin savunması, bu planın
uygulanabilirliğini azaltacaktır. Ancak bir çok Yahudi bunun önemli olduğuna
karar verirse, uygulanması da tamamen olası olabilecektir. Pinsker gibi
Herzl de , Yahudi sorunun ancak Yahudilerin tek bir ulus olarak birlik
olmasıyla çözülebileceğini düşünür:
"Yaşadığımız her yerde, oradaki yerli halkla kaynaşmak için her şeyi denedik
ve sadece atalarımızın inancını korumaya çalıştık. Bunun için bize izin
verilmedi. Boşuna sadık vatanseverler, hatta aşırı vatanseverler olduk.
Boşuna hayatlarımızdan ve mal mülkümüzden vatandaşlarımız kadar fedakarlık
ettik. Yaşadığımız yerleri sanat ve bilimde ilerletmek, ticaretle
zenginleştirmek için boşuna uğraştık. Yüzyıllardır yaşadığımız ülkelerde
yabancılar olarak bakıldık... ‘Yabancı’nın kim olduğuna çoğunluk karar verir.
Bu, ve insanlar arasındaki ilişkiler hakkında her şey bir güç meselesidir." (
209)
Yahudi ulusuna karşı olan eski önyargılar Batı toplumunun içine işlemiştir-
Asimilasyon, Yahudi nüfusunun sıkıntılarına çare olmayacaktır. Anti semitizm
hastalığının tek bir ilacı vardır: O da Yahudi ulusu ve cumhuriyetinin
yaratılmasıdır. Yahudi Devlet’te Herzl, bu tarz bir politik ve sosyal
varlığın özelliklerini anlatır. Projenin iki birim tarafından yürütülmesi
gerektiğini öne sürer: Yahudi Cemiyeti ve Yahudi Şirketi. Bilimsel program ve
siyasi politikalar Yahudi Şirketi tarafından uygulanmalıdır. Bu birim, göç
eden Yahudilerin iş borçlarını kapatan kurum olacak ve yeni ülkenin ticari
işlerini düzenleyecektir. Bu çerçeve içinde Yahudi göçü adım adım
ilerleyecektir. İlk başta en yoksul kişiler Yahudi Devlet’e yerleşecek,
buraya yollar, köprüler, demir yolları ve telgraf hatları inşa edeceklerdir.
Ayrıca, nehirleri düzenleyecek ve kendilerine yerleşim yerleri kuracaklardır.
Bu işlerle ticaret yaratılacak, yeni pazarlar ortaya çıkacaktır. Böyle bir
ekonomik hareketlilik yeni yerleşimcileri çekecek ve nüfus bu şekilde
artacaktır.
Yahudi devletinin kurulmasını isteyen bireyler Yahudi Cemiyetini desteklemeli
ve girişimlerine arka çıkmalıdır. Böylelikle diğer uluslar karşısında onun
otorite sahibi olmasını sağlayacak ve devletin uluslararası hukuka göre
tanınmasına yardımcı olacaktır. Diğer ülkeler Yahudilere kendi ülkelerinde egemenlik
hakkı tanımak isterlerse, Cemiyet bunun için görüşmelere başlayabilecektir.
Böyle bir Yahudi devletinin nerede olacağı sorusuna karşılık Herzl, iki
öneride bulunur: Filistin ya da Arjantin. Herzl, Arjantin’in çok geniş bir
alana yayılmış, az nüfuslu ve dünyanın en verimli topraklarına sahip yerlerden
biri olduğunu belirtir. Diğer yandan Filistin, Yahudilerin tarihi
anavatanıdır. Padişahı, Yahudilerin vatan sahibi olması konusunda ikna
edebilirlerse, Yahudiler, bunun karşılığında Osmanlı’nın tüm ekonomik
işlerini sürdürebileceklerdir. Bu şekilde Yahudiler, Avrupa ve Asya’ya karşı
bir savunma duvarı oluşturacak ve Hıristiyanların kutsal yerleri uluslararası
tarafsız bölgeye koyulabilecektir. Her iki teklifin de belli avantajları
vardır ve Herzl Yahudi ulusu toplum olarak ne istese de, Cemiyet’in verileni
kabul etmesi gerektiğini savunur.
Bu çalışmasının sonucunda Herzl, yüzyıllarca süren katliamların ardından
bütün ulusun sığınacak bir yerin hayalini kurduğunu dile getirir:
"Bu amaç için mücadele eden özgeci savaşçıları nasıl bir zaferin beklediğini
düşünün! Böylelikle, topraktan muhteşem bir Yahudi neslinin fışkıracağına
inanıyorum. Makabiler tekrar dirilecektir. Açılış sözlerimi bir kez daha
yinelememe izin verin: Yahudiler, eğer gerçekten isterlerse vatanlarına
kavuşacaklardır. En sonunda kendi topraklarımızda özgür insanlar gibi
yaşayabilecek ve evlerimizde huzur içinde öleceğiz. Dünya hürriyetimizle
özgürlüğüne kavuşacak, büyüklüğümüzle ihtişamlı olacak, zenginliğimizle
refaha erecektir. Kendimiz için denediğimiz her şey, bütün insanlık için
yararlı olacaktır." ( 225-6).
Altneuland kitabında Herzl, Filistin’deki böyle bir Yahudi devletinin
ekonomik ve sosyal yapısını tartışır. Ekonominin temellerinin işbirlikçi
olması gerektiğini savunur. Burada, yeni İsrael’in , on dokuzuncu yüzyıl
Avrupası'ndaki sosyalizm ütopyasını gerçekleştirebileceğini öne sürer. Ayrıca
Herzl, böyle bir toplumda oy kullanma hakkı ve kadınların tüm sosyal haklara
sahip olmalarının çok önemli olduğunu da belirtir. Herzl’e göre, eğitim
anaokulundan üniversiteye kadar herkes için parasız olmalıdır. Her kadın ve
erkek hastanelerde, sağlık ocaklarında, yetimhanelerde , huzurevlerinde iki
senelik sosyal hizmette bulunmalıdır. Kitapta kentsel tasarımdan da
bahsedilir: Yeni şehirler, gelişigüzel yayılmayı önleyecek biçimde
planlanmalıdır. Toplu taşıma sistemi ve ucuz elektrik sağlayacak hidro
elektrik santralleri kurulmalıdır. Herzl toplumun toprak edinme düzen ve
kurallarına kutsal kitaptaki yedinci nadas yılının da entegre edilmesini
önerir.
Biri Yahudi devletinin kurulmasını, diğeri de Filistin’deki Yahudi hayatını
anlatan bu iki çalışma laik Sionizm davasını güçlendirmiştir. 1903’te İngiliz
Hükümeti Herzl’e Uganda’da toprak vermeyi önerir. O sene Sionist Kongre’de
Herzl, bu teklifin geçici bir çözüm olarak kabul edilebileceğini açıklar. Bu
öneriyi incelemek için karar alındıysa da Rus Sionist tarafı isyan eder ve bu
karar reddedilir. Çalışmalarında yorgun düşen Herzl 3 Temmuz 1904’te vefat
eder. Yaklaşık 50 sene sonra, 17 Ağustos 1949’da, cenazesi İsrael
Devleti’nin bayrağıyla örtülü bir şekilde gömülmek üzere uçakla yaratmayı
hayal ettiği ülkeye getirilir.
Refersanlar
A. Hertzberg (ed) The Zionist Idea: A Historical Analysis and reader, new
York, 1969
Herzl’in Önemli Çalışmaları:
Theodor Herzl, A Jewish State, New York , 1970
Theodor Herzl, Zionist Writings, New York, 1973-5
Daha Fazla Bilgi İçin: J. Adler, Herzl Paradox, Social and economic Theories oa a Realist, New York,
1962 A.Bein, Theodor Herzl, Cleveland, OH, 1962 A.Choraqui, A Man Alone, Jerusalem, 1970 J. De Haas, Theodor Herzl, New York, 1927 A.Elon , Herzl, New York, 1975 B. Halpern, İdea of the Jewish State, Cambridge, MA and London, 1961 |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder