Behçet Necatigil
Daha yer ve gök yaratılmadan önce her
şeyden sudan ibaretti. Ne toprak, ne güneş, ne gök, ne de ay vardı.
Bütün
tanrıların en büyüğü, her varlığın başlangıcı ve insanoğlu’nun atası “Kara
Han” önce kendisine benzer bir varlık yarattı ve ismine “Kişi” dedi.
Kara Han
ve Kişi, iki siyah kaz gibi su üzerinde uçuyordu. Fakat Kişi bu mutlu ve dingin
hayattan memnun değildi. O Kara Han’dan daha yükseğe uçmak istiyordu. Bu
küstahlığı yüzünden uçabilme yeteneğini kaybetti ve derin sonsuz sulara
yuvarlandı. Boğulmak üzereydi ki Kara Han'dan yardım istedi, Kara Han denizden
bir yıldız yükseltti, Kişi onun üstüne oturarak boğulmaktan kurtuldu.
Arkadaşını yitirip yalnız kalan Kara Han dünyayı yaratmayı düşündü. Kişi’den suya dalıp toprak çıkarmasını
istedi. Kişi çıkarttığı toprağın bir kısmını Kara Han’a verdi diğer kısmını da
kendine gizli bir dünya yapmak için sakladı. Kara Han, toprakları suların üzerine serpti. Kişi, geri kalan
toprağı ağzında saklamıştı. Fakat öyle bir an geldi ki ağzındaki topraklar
şişti, boğulacak gibi oldu, Kara Han ona tükürmesini emretti böylece
gizlediği topraklar Kişi’nin ağzından
fırlayarak etrafa saçıldı. Kara
Han’ın yarattığı arazi dümdüzdü, ama Kişi’den fırlayan
topraklar bu dümdüz araziye yapıştı
kaldı, bataklıklı tepeleri oluşturdu. Bunun üzerine çok hiddetlenen Kara Han,
kişiye “Erlik” adını verdi ve onu ışık dairesinden kovdu.
Kara Han bundan sonra yeryüzünde başka
adamlar yarattı. Dokuz dallı bir ağaç büyüttü yeryüzünde ve herbir dalın
altında bir adam yarattı. İşte bu dokuz
adam, yeryüzündaki dokuz insan soyunun atalarıdır.
Erlik, dünyanın yeni yaratıklarının çok
güzel ve iyi olduklarını görünce Kara
Han’dan onları kendisine vermesini istedi. Kara Han razı olmadı,
ama Erlik insanları fenalığa sevk ederek kendisine çekmeyi çok iyi biliyordu.
Kara Han, İnsanlar Erlik’e kandığı için
kızmıştı, insanları terk ederek göğü yarattı,
göğün en yüksek katına ailesiyle birlikte yerleşti. Erlik, göğü çok
beğendi, kendisi de bir gök yaratmak için Kara Han’dan izin aldı, yarattığı
göğe kötü ruhları yerleştirdi. Fakat bu kötü ruhlar, Kara Han’ın yarattığı insanlardan daha iyi
yaşıyorlardı. Bu duruma canı sıkılan Kara Han, Erlik ile savaşması için
Mandişire’yi gönderdi. Erlik’in göğü paramparça oldu ve toprağa düştü, işte o
zaman toprak yarıldı, derin yarıklar,
büyük dağlar, vadiler, boğazlar meydana geldi. Kara Han, Erlik’i yerin en derin bir katına sürdü. Orada ne
güneş, ne ay, ne de yıldız ışığı vardı. Kara Han, ona dünyanın sonuna kadar
orada oturmasını emretti.
100 soruda Mitologya,
s: 10-11
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder