13 Aralık 2015 Pazar

Altay Türklerinde Yaratılış Öyküsü


Behçet Necatigil 

Daha yer ve gök yaratılmadan önce her şeyden sudan ibaretti. Ne toprak, ne güneş, ne gök, ne de ay vardı. 

Bütün tanrıların en büyüğü, her varlığın başlangıcı ve insanoğlu’nun atası “Kara Han” önce kendisine benzer bir varlık yarattı ve ismine “Kişi” dedi. 

Kara Han ve Kişi, iki siyah kaz gibi su üzerinde uçuyordu. Fakat Kişi bu mutlu ve dingin hayattan memnun değildi. O Kara Han’dan daha yükseğe uçmak istiyordu. Bu küstahlığı yüzünden uçabilme yeteneğini kaybetti ve derin sonsuz sulara yuvarlandı. Boğulmak üzereydi ki Kara Han'dan yardım istedi, Kara Han denizden bir yıldız yükseltti, Kişi onun üstüne oturarak boğulmaktan kurtuldu. 

Arkadaşını yitirip yalnız kalan Kara Han dünyayı yaratmayı düşündü.  Kişi’den suya dalıp toprak çıkarmasını istedi. Kişi çıkarttığı toprağın bir kısmını Kara Han’a verdi diğer kısmını da kendine gizli bir dünya yapmak için sakladı. Kara  Han, toprakları  suların üzerine serpti. Kişi, geri kalan toprağı ağzında saklamıştı. Fakat öyle bir an geldi ki ağzındaki topraklar şişti,  boğulacak gibi oldu,  Kara Han ona tükürmesini emretti böylece gizlediği  topraklar Kişi’nin ağzından fırlayarak etrafa saçıldı.  Kara Han’ın  yarattığı arazi  dümdüzdü, ama Kişi’den fırlayan topraklar  bu dümdüz araziye yapıştı kaldı, bataklıklı tepeleri oluşturdu. Bunun üzerine çok hiddetlenen Kara Han, kişiye “Erlik” adını verdi ve onu ışık dairesinden kovdu.  

Kara Han bundan sonra yeryüzünde başka adamlar yarattı. Dokuz dallı bir ağaç büyüttü yeryüzünde ve herbir dalın altında  bir adam yarattı. İşte bu dokuz adam, yeryüzündaki dokuz insan soyunun atalarıdır.

Erlik, dünyanın yeni yaratıklarının çok güzel ve iyi olduklarını görünce  Kara Han’dan  onları  kendisine vermesini istedi. Kara Han razı olmadı, ama Erlik insanları fenalığa sevk ederek kendisine çekmeyi çok iyi  biliyordu.

Kara Han, İnsanlar Erlik’e kandığı için kızmıştı, insanları terk ederek göğü yarattı,  göğün en yüksek katına ailesiyle birlikte yerleşti. Erlik, göğü çok beğendi, kendisi de bir gök yaratmak için Kara Han’dan izin aldı, yarattığı göğe kötü ruhları yerleştirdi. Fakat bu kötü ruhlar,  Kara Han’ın yarattığı insanlardan daha iyi yaşıyorlardı. Bu duruma canı sıkılan Kara Han, Erlik ile savaşması için Mandişire’yi gönderdi. Erlik’in göğü paramparça oldu ve toprağa düştü,  işte  o zaman  toprak yarıldı, derin yarıklar, büyük dağlar, vadiler, boğazlar meydana geldi. Kara Han, Erlik’i  yerin en derin bir katına sürdü. Orada ne güneş, ne ay, ne de yıldız ışığı vardı. Kara Han, ona dünyanın sonuna kadar orada oturmasını emretti.

100 soruda Mitologya, s: 10-11


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder