13 Aralık 2015 Pazar

Bozkır İmparatorluklarının Kuruluş ve Yükseliş Yasası


Wolfram Eberhard


Bunların ekonomisine büyük hayvan yetiştirme ekonomisi denebilir. Özellikle at yetiştirilir, eti ve sütü yenir, içilir. Sığır ve koyun da beslenir. Aynı zamanda az miktarda yardımcı tarımla da uğraşılır, böylece kış yemi ile ek yem sağlanır idi. Avcılık de ek besin kaynağı olarak bir rol oynar idi. 

Fakat Çin Han sülalesi(MÖ. 206 – MS. 220) döneminde Hunlarda tarım yavaş yavaş kalkar. Çünkü Çin’den buğdayın ticaret yoluyla elde edilmesi daha ekonomiktir. Çin tarım bölgesine yapılan yağma akınlarıyla avcılık da değer ve önemini yitirir. Böylece Han dönemi Hunların ekonomik yapısı, yağma ya da ticaret ile davar yetiştirme kültürüne dönüşür. Bundan sonra bir çok bunalımlar birbirini izler: Yağmacılığın sonucu olarak, kısa bir süre için tarımcı Çinliler, göçebe Hunlara düzenli haraç verirler. Bununla ticaret başlar. 

Göçebenin yüksek tabakası olan hükümdar ile soylu aileler, yeni malların tüketimine yönelirler, gittikçe daha görkemli malları tüketirler. Böylece tarımcı ülkenin üretimine daha çok bağımlı olurlar. Göçebelerin soylu tabakasını hoşnut etmek için, değişimde tarımcı ülkeye sağlanması gereken mallar, göçebe halk tabakasının gittikçe daha çok vermek zorunda kaldıkları atlarında, kocabaş hayvanlarından ve onların ürünlerinden ibarettir. Bu nedenle, göçebe arasındaki toplumsal çelişkiler, daha çok belirginleşir. Aynı zamanda soylu tabakalar gevşerler, askeri güçlerini yitirirler. Malların göçebeye akıp gitmesi, tarımcı ülke(Çin) ekonomisini elverişsiz yönde etkiler ve bu malların dışarıya gönderilmesinin önlenmesi eğilimi güç kazanır. 

Öte yandan, göçebenin bu mallar karşılığında verdiği at, bir savaş silahıdır; at, tarımcı ülkenin askeri gücünü çoğaltır. Değişimden kaçınma eğilimi yeter derecede ilerlediği zaman, dostça(rüşvet) ya da düşmanca(savaş) çatışmalar olur. Tarımcı ülkenin savaştan amacı, göçebe siyasal birliğini parçalamak, boyları dağıtmak ve bu yoldan onları güçsüzleştirmektir. Ayrıca göçebenin otlaklarını ele geçirince, Çin köylüsü bu otlaklara ekip biçmesi için yerleştirilir. Göçebeye harac ödenmesi sona erer. Göçebe siyasal birliği çözülür. Topluluk ayrı ayrı boylara bölünür. Ek besini de sağlayamadıklarından, göçebe halk kitlesi gibi, soylular da fakirleşir.

Fakirleşmeyi boylar arasındaki savaşlar izler. Boylar arasındaki savaşların amacı, bir boyun öteki boyun hayvan sürülerini ve otlaklarını zorla ele geçirerek, insanlarını köleleştirerek kendi beslenme sorununu çözmeye çalışmasıdır. Savaşı kazanan boyun, bu yoldan yaşam düzeyi yükselir. Savaşta kazanan boyların kişisel yetenek sahibi şefleri, böylece kısa zamanda parolaları savaşmak olan yeni boy birlikleri kurabilirler. Çok geçmeden savaş öteki boy birliklerine, tarımcı devlete karşı verilir. Bunu tarım devletine karşı verilen daha büyük savaşlar izler ve yukarıda belirtilen bunalımlar yeniden başlar. 
Bozkır devletlerinin böyle meydana geldiklerini sanıyorum.            

Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, I. Cilt,Tekin Yayınevi,1994, içinde.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder