10 Aralık 2015 Perşembe

İlber Ortaylı: Şanlı bir tarihin renkli balonları


İlber Ortaylı

Profesör İlber Ortaylıya göre, Osmanlı tarihiyle ilgili bir çok iddia, yiğitliği korumak için uydurulmuş palavralar. Örneğin Ulubatlı diye biri yok, Hezarfen de uçmamış...


İlber Ortaylı, "Her ülkenin gençlerine verdiği resmi bir tarih yorumu vardır. Bu kınanamaz. Ancak tarihsel olayları yanlış öğretemezsin. Buna hakkınız yoktur. Bunun için gençlerimize objektif tarih kitapları okutmalıyız" dedi.

Tarihi yalanların, o ülkenin insanlarını objektif değerlendirmeler karşısında daha da zor duruma düşüreceğini belirten Ortaylı, "Bir kral veya padişah pislikten öldü ise ölmüştür. Onu kahramanca savaşarak öldü diye anlatırsanız, bu yalanınızı bir gün yüzünüze vururlar. Bu gibi olumsuzluklar ancak doğru dürüst tarih kitapları yazarak önlenir" 

Türk tarihine yönelik araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. İlber Ortaylı, yiğitliği korumak için tarihi yalanlar ortaya atıldığına dikkat çekip, popüler Türk tarihinin menkıbe (efsane, destan) ve yalanlardan arındırılıp bilimsel bir temele dayandırılması gerektiğini söyledi. Ortaylı'nın, Türk halkının yanlış bilgilendirildiği tarihsel olaylara yanıtları da tek tek şöyle: 

Katerina - Baltacı Mehmet olayı: "Katerina'nın Baltacı Mehmet'in otağına gelip mücevherlerle kendini sunduğu söylenmektedir. Bu genelin hoşuna giden bir efsane. Oysa kayıtlarda böyle bir şey yok. Bir takım hocalar çocuklara bu tür rezaletleri anlatıyor. Böyle tarihçilik olmaz.

"Hezarfen Çelebi uçtu mu?: "Hezarfen'in, Galata'dan uçuşu Evliya Çelebi'ye dayanan bir hikâyedir. Türk Hava Kurumu da bu olayı şişirdi. Tarihsel dokümanlarda böyle bir olay ve kişi yok.

"Ulubatlı Hasan var mıydı?: "Ulubatlı Hasan hikâyesini yazanlar, son devir Bizans - Osmanlı tarihçileridir. Sancağı diken biri var mutlaka. Ama bu Ulubatlı değil. Kayıtlarda Ulubatlı Hasan yok.

"Akdeniz Türk gölü müydü?: "Hayır. Akdeniz'de Sicilya ve Malta gibi çok önemli üsler var. Ayrıca yedi adalar dediğimiz İyon Adaları da elimizde değildi. Girit ve Malta varken, Akdeniz'den Türk Gölü diye bahsetmemiz zor.

"Fatih Sultan Mehmet'in annesi Sırp mıydı?: "Fatih'in annesi Türktür. Bir de Sırp analığı vardır.

"Fatih Ayasofya'ya atla girdi mi?: "Niye atla girsin? Koridor bölümüne törensel anlamda girmiş olabilir. Bizans imparatorları da bunu yapardı. Mabede atla girdiği doğru değildir. Haçlıların İstanbul'a yaptığı işgalle, fetih; birbirine çok karıştırılıyor.

"Fatih Ayasofya'yı satın aldı mı?: "Yok öyle bir şey. Şehrin en büyük mabedi, fetih hakkıdır. Camiye çevrilir. Ayasofya, yeryüzünün en büyük, en parlak, en şöhretli mabediydi. Fatih, istese adını Fethiye Camii yapabilirdi, yapmadı.

"Bizans isminde devlet var mıydı?: "Bizans sonradan uydurma bir isimdir. Bizans, Doğu Roma da değildir. Bizans dedikleri Roma'nın ta kendisidir. Bazı tarihçiler, Avrupa'daki Roma - Germen İmparatorluğunu Roma olarak yorumluyor, öbürünü, Bizans diye bize iteleyip kakalamaya kalktılar.

"Hürrem Sultan sarayın hâkimi miydi?: "Hürrem, sarayın hâkimi değil. padişahın üzerinde ne derece etkisi var bilinmez. Şehzade Murat'ın katledilmesinde Hürrem'in ne katkısı var, Rüstem Paşa gelişmeleri ne derecede abartarak padişaha naklediyor, bunların tespiti çok zor.

"Piri Reis haritası var mı?: "Piri Reisin haritasının kaybolan bir Colombus haritasının kopyası olduğu söyleniyor. Türkler, Amerika kıyılarına gitmedi. Colomb da oranın bir kıta olduğunu bilemedi ama bir harita çıkardı. Bahsedilen harita, bir Piri Reis çalışmasıdır ama, kaynağı hakkındaki tartışmalar teori halindedir. Bu konuda hiçbir şey diyemeyiz. Erich von Daniken de, bu haritayı uzaylıların yaptığını iddia ediyor.

"Depremde yıkılan Ayasofya'nın oturtulamayan kubbesi için Hz. Muhammed'in dualar okuyarak hazırladığı harcı gönderdiği ve onarımın böyle yapılabildiği söyleniyor, doğru mu?: "Bunu kimin uydurduğunu ben de bilmiyorum. Menkıbe.

"Çemberlitaş'ın altında kutsal emanetler yattığı söyleniyor?: "İnananı çok olan bir menkıbe.

"Süleymaniye'nin harcına, Şah'ın mücevherleri karıldı mı?: "Bunlar yarı menkıbe şeyler." 

İşte tarihi palavralar...

http://www.milliyet.com.tr/sanli-bir-tarihin-renkli-balonlari/yasam/haberdetayarsiv/21.08.2010/17305/default.htm


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder